Hani güzel anılar biriktirecektik seninle,
Soğuk kış günlerinde şöminenin karşısında.
Anıları hatırlayıp kâh gülecek, kâh ağlayacaktık,
Birbirimize sarılacaktık bir ömür boyu, sessiz ve derin.
Hani esen hiçbir fırtınada dağılmayacaktık,
Neden bıraktın ellerimi ilk rüzgârda, bu soğuk gecelerde?
Neden yalnızlığa mahkum ettin beni, mutlu sona giden yolda?
Gün geçiyor, eş dostla gel, gel geceleri gör beni, çaresizce.
İlle de o geceler var ya, sensiz geçmek bilmiyor,
Uzadıkça uzuyor yatakta yalnızlığım, sessiz ve ağır.
Bir film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden anılar,
Yaşadığımız mutluluklar canlanıyor hafızamda, bir bir, taptaze.
Sonra ansızın gidişin aklıma geliyor,
Tutamıyorum gözyaşlarımı, süzülüyor usul usul yanaklarımdan.
Yastığıma düşüyor, çaresiz hissediyorum,
Yatağın köşesinde öylece, kırık ve yalnız.
Sen düşler ülkemde masalım olarak kalacaksın,
Sana anlatamadıklarımı alıyorum şimdi acıyla kaleme.
Yorulsa da yüreğim, dilim lal olsa da susarım,
Her gece sessiz odamda seni anarım, çığlık çığlığa.
Kolum kanadım kırık, uçamayan bir serçe misali,
Yüreğim mahkum, odamın duvarlarıyla baş başa,
Kalbimde bir kor, alev alev yanıyor,
Son nefesini vermek isteyen ağır bir hastayım sanki.
Bitsin artık bu işkence, bu acı dolu geceler,
Vedalaşalım; gömüyorum seni kalbime, sessizce.
Kabuk bağlasın yorgun yüreğimin yarası,
Dinsin gözümün yaşı, bitsin uykusuz gecelerimin sabahı.
Serpil Koçar
Kayıt Tarihi : 26.2.2025 12:28:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!