Az önce boşandım resmen/
Korktuğum gibi olmadı/
Altın bir yüzük vardı eskimiş/
O gitti satılığa/
Ben aynı ben/
Sanıyordum ki komşumuz Sevim gibi/
Ağlayıp sızlayacağım/
Migrenim canımı yakacak/
Ve midemde/
Hiç geçmeyen ağrılar duyacağım/
Yasadışı olacağım adımın geçtiği her yerde/
Yankılar bana “dul” diyecek/
Sanıyordum ki, bir buğday gibi/
Sararıp solacak çocuklarım/
Sönecek altın yüreklerindeki neşe/
Yanaklarındaki erguvan gidecek/
Dersleri mi? Kırık üstüne kırık gelecek?
Ahh! Ne de fena aldanmışım/
Altın bir yüzük vardı eskimiş/
O gitti satılığa/
Çocuklarım mı? /
Biri doksan aldı, öbürü doksanbeş/
Ben mi? Eski ben/
Az önce boşanmışım resmen/
Kocama ait ne varsa hooop bırakmışım geride/
Kurban olduğum hayat/
Ben seni ne kadar ihmal etmişim/
Sen ne lezzeti azalmaz şeymişsin/
Şimdi veriyor tadını susamlı simit/
Beyaz peynir, koyu çay/
Kızarmış ekmek, duru su, temiz hava/
Özgürlük parkı, yalı vapuru, sıkı dostlar/
Dostlar, illa dostlar/
Tadını şimdi veriyor/
Ohhh! Gece, mehtap, yakamoz ne güzelmiş/
Kahveyi huzurlu içmek/
Telefona korkmadan bakmak da varmış hesapta/
Televizyon böyle izlenirmiş/
Tatile bir çanta ile gidilirmiş/
Yağmur böyle yağarmış demek/
Yeni görüyorum/
Sarısabır ilkbaharda açarmış/
Ben gülebilirmişim/
Ağzı kulaklarında/
Daha mutlu bakıyorum hayata/
Boşandığım adam gibi durmuyor karşımda/
Bir deniz gibi çalkalıyor dünyamı/
Benim delikanlı sevgilim/
Oooh! Yeniden sevmişim…/
Kayıt Tarihi : 26.4.2009 13:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)