Altın Taçlar Şiiri - Uğur Musab Şahin

Hani o mağrur kralların, başında altın taçlar?
Şimdi mezarda, toprak altında taşlaşmış başlar.
Hani nerede, saraylarındaki kuştüyü yatakları?
Kabristanda, yatak diye oymuşlar sert kayaları,
Nerde ipekten giydikleri, altın varak gecelikler?
Şimdi toprak altında, yırtık kefenden gelinlikler.
Hani nerde arkalarında on binlerce atlı akıncı?
Bilemem çıktıkları sefer, kazanılan zafer kaçıncı.
2022

Aşkla oyun oynama, Leyla’yı da oyalama
Kesede para, kâse de bal ile göz boyama
Aşkın iyi yanları, mazide hoş anıları vardır.
Emek vardır, hayal vardır, hasret vardır.
2022

Cesaret seçtiklerinde değil, vazgeçtiklerindedir.
Malın çok yükün ağırsa, hamaldan farkın nedir?
Her şeyin bir bedeli ve bir de ederi vardır.
Değeriyse; bedeliyle ederinin toplamı kadardır.
2022

Akıl güçlendikçe cesaret zayıflar,
Derdi büyüdükçe büyür çocuklar.
Yiğidin hasedi olmaz, hasadı olur
Derdi erdiğinde, sular gibi durulur.
Sırt vermek evla, sır vermek bela
Sınamakta, kınamakta bizde hayâ
2022

Zaman kaybeden, her şeyi kaybeder.
Hainde zalim, ihanet zulme eşdeğer.
2022

Yerden bakan baş görür
Gökten bakan taş görür
Kalpten bakan yaş görür
Hakkı neden görmezler?
2022

Görünmez bir el çizer, boyar,
Küçükleri büyütür, büyükleri küçültür.
Gökkuşağı gibi renk cümbüşü var
Rahimde giydirir, kabirde soyar..

Kendinden utanmayan,
Hiç kimseden utanmaz.
Kendini kandırır da,
Hiç kimseyi kandıramaz
2022

Adam sandık, sözünü tutar sandık
Ona güvendik, işimizi yapar sandık
Her sözüne inandık ama aldandık
Değeri ederi kadarmış.
2022

Sahte insanlar, paranın sahtesini yapar,
Beş kuruşa onuru, üç kuruşa adam satar
Eldeki paraya da, kul köle olur tapar
Ya firavun, ya Karun olur.
2022