Büyüdüm ben…
Kocaman bir adam oldum.
Kardeşlerim, annem, babam
hatta mahalle bile benden sorulur artık,
öyle dedilerdi sırtımı sıvazlayan
koca koca adamlar:
“Büyüdün artık,
kocaman bir adam oldun,
senden sorulur buralar.”
O güne kadar fark etmemiştim
yüreğime böyle bir ağırlığın çökeceğini.
Meğer büyümüşüm…
Oysa henüz altı yaşındaydım.
O günden sonra gülmedim bir daha,
ve o günden sonra hiç
çocuklar gibi sebepsiz ağlamadım.
Büyümüştüm artık.
Zaten o güne kadar hiç olmamıştı;
ve o günden sonra da
hiçbir oyuncağım olmadı.
Büyüyünce anladım:
Taşıyamadıkları dünyanın yükünü
sırtıma yükleyen
koca koca yüreksiz adamlar varmış.
Ben artık koşmak istiyorum;
sokakta yalın ayak,
dizlerimi yara ede ede…
Debelenmek istiyorum yerde,
üstümü başımı kirletircesine.
Bir oyuncağım olsun istiyorum;
isterse eski olsun,
isterse kırık dökük…
Ve gülmek istiyorum,
ağlamak istiyorum;
hiçbir sebep yokken,
hiçbir hesap taşımadan.
Yoruldum artık büyük olmaktan.
Ben artık,
arkadaşlarım gibi
çocuk olmak istiyorum.
Ve içimde bir yer var hâlâ…
kimsenin dokunamadığı,
kimsenin büyütemediği küçük bir oda.
Orada saklı duruyor
yırtık dizlerim,
tozlu terliklerim,
kumdan yapılmış koca bir dünyam.
Bazen gecenin sessiz vaktinde
o odanın kapısı aralanıyor içimde;
unuttuğumu sandığım bir gülüş
usulca dokunuyor yüzüme.
Ve ben fısıltı gibi söyleniyorum karanlığa:
“Bir gün…
bir gün fırsat verilirse,
dünyanın yükünü bırakıp
yeniden, yeniden çocuk olmak istiyorum.
Kayıt Tarihi : 15.5.2024 17:02:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!