sessizlikler gece midir
korkular mı yüreğe düşen
mavileştikçe derinlik
üstümüze düşer gece
korku çıkar su yüzüne
üşümüşce...
düşün başını önüne eğmiş karşıdan gelen adamı
attığı adımları sayıyor ömrü tek odalı
gözlerinin altı mosmor omuzları çökmüş
bağırsan duymuyor alemden ayrı olmuyor oralı
yüreği de kanıyor belki üstü kapalı
şapkasının altında bembeyaz saçları
dikiliyorum şarkı söyleyen kavak dallarının altında
geçmişlerin rüzgarı fısıldıyor kulaklarıma
aydınlığımı çalan zamana söylenirken
koparıyorum yaprağını haykırıyor bana
istemeden oldu bir kere can yakmak
suç ne şarkı söylemekti ne de haykırmak
güzelin bahçesinde gül kokar
aşığın yüreğinde ateş var
unutulmayan sevgi yürekte
boşalsa da damarlar can atar
Her gönül bir kuşa benzer
Boşlukta uçan
Akıllı ve deli
Biri rüzgarın yönünde
Kanat çırpmadan
Uçar uçar
gönül bağında üzüm olmaz
yaprakları sararıp solmaz
gönül bağında yürek çarpar
o yolda adres sorulmaz
olgunlaşmamışsa acı olur
soluk soluğa koşar yorulur
uzundur sandalımın boyu
açıldım engin gönül denizine
bildiğim gibi değilmiş
kısa geldi küreklerim
gidemiyorum...
çatladı sandalım
Masmavi denizlerde yüzen gemiler
Renk renk bayrakları ile denizi süsler
Dalgalar arasında ülkeden ülkeye
Dumanlarında sevinç hüzün tüter
artık aynalar gibi yaşam
düşünceler ışığında
eskimeden eskitiyor
kısalan ömürleri
çirkinden uzak
kapalı kapılar ardında
Bir ucun Asya'da bir ucun Avrupa'da
O masmavi boğazın şıklığı sensin,
Kıtaları birleştirmek hayal ise de
Üstünden geçenler biliyor, gerçeksin.
Hüzünlü yatıp kalktılar şimdiye kadar
Rüyalarında bile görmemişlerdi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!