Sen, en olunmazsın benim için,
İki dünya bir araya gelse imkanı yok hikayenin..
Dönüşsüz yolum,
Kırılan kanadım,
Kapatamadığım kanayan yaram..
Ve ben sana artık ne söylesem
Her insan bir şiirdi aslında..
Gülümsemeyi unutmuş dudaklar,
Hoş kelâmlara aşinalığını yitirmiş kulaklar,
Beyhude geçen ömrün tanığı gözler,
Ve acıyı her zerresiyle kavramış yürekler..
Hayatınızda biri olmalı,
Ama nasibin olan biri.
Bir bank ya da tenha bir köşede değil,
Dualarda buluştuğunuz biri..
Ellerine, tenine dokunabildiğin değil,
Yüreğine dokunabildiğin biri olsun.
Anlatamıyorum kendimi,
Ya da anlamıyorlar,
Bilmiyorum..
Yutkunamıyorum..
Boğazımda kalanlar var,
Çare bulamıyorum,
Sıkılan yapraklar ayrılıyor ağaçtan,
Bak güneşe batıyor ufuktan,
Kuşlar göç ediyor başka diyarlara,
Yağmur bırakıyor yerini karlara.
Uyanacaksın karın aydınlığında,
Ardında bıraktığın bir şehrin haykırışıydı;
Kulağımda yankılanan.
O nasıl bir sesti ya RAB!
Sağır olmaktan korktum bi an
Korktum..
İtiraf ediyorum;
Suskunlaşıyorum eremeyince,
Yoluna canımı seremeyince,
İçim gidiyor göremeyince,
O yar’in meftunuyum ben.
Onsuzken üşür, rüzgar savurur,
Tükenmiş umutlarla nereye varabilir ki insan ?
Arafta bırakılmış kalbiyle bulabilir mi kendini ?
Yahut dipsiz bir uçurum kenarında
tutabilir mi uzatılan bir eli ?
Ben tuttum.
Tanımadan, bilmeden, sorgulamadan..
Vazgeçmeliymişiz mutlu olmak için.
Nankör, vefasız, umursamaz olmalıymışız.
Ahmed Arif gibi 10 kuruşluk posta pulu için hamallık yapmak,
Kerem gibi sevdasının peşinden diyar diyar saz çalmak,
Abdurrahim gibi yedi sene sevmek aptallıkmış.
Ne anlarsınız ki;
Lâl olanın haykırışından,
Körün görmeyi umduğu çehreden,
Sağırın duymak istediği şarkıdan..
Evet anlayamazsınız!
Bunlar sizde yokken bile,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!