Küçücük bir kuşa matkap* vermişsin,
Hikmetini uluorta sermişsin,
Bir topraktan sonsuz nimet vermişsin,
Bize de görmeye göz ver Allah’ım.
Bu kuş yemek için bir kurt arıyor,
Bütün ağaçları bir, bir tarıyor,
Düşünürsen tefekküre varıyor,
Bize utanacak yüz ver Allah’ım.
Yarasa da göz yok amma görüyor,
İstediği yere hemen varıyor,
Karanlıkta karanlığı tarıyor,
Bize de kışlarda yaz ver Allah’ım.
Hele güvercinin dillere destan,
Uzak mesafeye etmişsin postan,
Türlü haber vermiş eş ile dosttan,
Bize de kulluğa söz ver Allah’ım.
Köstebek diyerek yere sokmuşsun,
Ayak değil sanki eder takmışsın,
Toprağın altında ona bakmışsın,
Bize de muradı,söz ver Allah’ım.
Karınca, arını nere koyayım?
Senin hikmetini nasıl sayayım?
Herkes atlı ben yolunda yayayım,
Bize de yakmayan köz ver Allah’ım.
Toprağa, denize canlı vermişsin,
Gonca konca güllerini dermişsin,
Yüceliği meşakkatta görmüşsün,
Bize de derdini az ver Allah’ım.
Emiroğlu derinlerden alırsın,
Her nereye baksan şaşıp kalırsın,
Sır içinde sır var bunu bilirsin,
Bize de hayırlı güz ver Allah’ım.
10-06-2007 Saat 04.30 Bahşili
*Ağaç kakan kuşunun ağaçları
bir matkaptan daha seri deldiğini
gördüm. Küçücük bir kuş işte.
Kayıt Tarihi : 18.8.2012 23:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!