Alışamam işte yokluğuna,
Her sabah bir eksik doğuyor güneş,
Yastığın soğuk,
Sesin duvarlarda yankı,
Ben hâlâ seni arıyorum aynı kahvede,
Aynı masada,
Sütlü kahveye iki şeker atar gibi —
Birini sana, birini kendime.
Alışmak kolay mı sanırsın?
Bir şehir dolusu hatıran var cebimde,
Ne atabiliyorum, ne taşıyabiliyorum.
Zaten öylesine özlemek gibi bir şey bu,
Amacı yok,
Sebebi sensin.
Oysa sen öylesine değil,
Öyle körü körüne de değil,
Öylece, usulca sevildin bende…
Ama bak şimdi be gülüm,
Yine gecenin ortasında kaldım elimde kadehle,
Bir yanda meyhane, bir yanda keder.
İçiyorum,
Senin adını değil, yokluğunu yakıyor boğazım.
Dumanım ney gibi inliyor,
Sanki senin gülüşün sarmış tavanı.
Özlemek mi dedin?
Ha!
Yalan ulan, ben seni unutmayı da beceremedim.
Gönül arsız,
Aklım sarhoş,
Yüreğim hâlâ senin kapında dilenci.
Sonra sustum,
Bir mısra düştü dudağımdan,
Tadı rakı,
Kokusu hüzün,
Ve sesi —
Usulca…
Tam senin gibi.
Kayıt Tarihi : 11.11.2025 20:33:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!