Alıp götürecekler Şiiri - Zülfü Akar

Alıp götürecekler

Bir rüzgar eser,
yalar alnını usul usul,
alır götürür kederini
hafifler yüreğin.
Umudunun sevincidir,
sevdasını kuşanmış ezgidir,
okşar alnını.

Ne dünün vardır ne yarının
ne de bir kıymeti zamanın...
Koca bir an içindesindir
ki
ömre bedeldir.

Bir cigara konar dudaklarıma,
yanan ben olurum, tüten ben...
Vururlar beni ince canımın en nazlı yerinden.
Kanım akar
nehir olur, duymam...
İki Munzur kucaklaşır,
terk edilmiş bir vadi uyanır göz bebeklerimin karasında;
Allah olurum, kul olurum kimse duymaz.
Azrail olur canımı alırım, figan duyulmaz.
Bir kara tabuta oturur bedenim,
toprak deniz olur, an ömür...
akar geçerim bir soluk içinde.

Hani ya benim gönlümün sevinci.
Şiirimi kanatan göz nerede.
Hani nerde yalan ömrüm benim.
Yetim kalmış çocukluğum, kılınmış namazım, edilmiş küfürlerim nerde benim.
Gonca güller derdiğim bağım, yaramın merhemi nerde benim.

Irmak olsan aksam seni kulaç kulaç,
gül olsan tutsam seni diken diken,
gün olsan okusam seni sabah dualarına,
yağmur olsan ıslansam seni bulut bulut...

Mevlamsın:
iki kaşım arasında açan gonca gülümsün.
Her ne söyler isen boynumun büküklüğüsün.

Ne zulümler görmüşüm titrek, çocuksu yüreğimle.
Ağlamışım, iki damla gözyaşımsın,

Ölümler görmüşüm, kardelenlerce yiten...
Bir ben kalmışım geriye;
Her telim ayrı bir ağıt öter dokunsan, her öfkem ayrı bir cihan...
Bitmez bu keder, geçmez bu zaman.

Alıp götürecekler nasılsa bir gün,
yıkayacaklar musalla taşında kirli bedenimi.
Duymayacağım bile figanlar toprağı titretirken.

Yarın dediğim o çocuk çok uzak,
başla kaseye sevdayı doldurmaya, ben içeyim.
Ne katığım ne sevdam,
geldiğim gibi çırılçıplak, yalınayak.
Semaha durayım zamana inat, koynumda bir mezar taşıyla

Zülfü Akar
Kayıt Tarihi : 15.11.2007 01:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (4)

Zülfü Akar