Yeni bir hayatın adımlarını,
Düşe kalka atıyorum ey dünya.
Al şimdi geçmişin yarımlarını.
Tamamlayıp satıyorum ey dünya.
Neden mutlu etmez neden üzersin?
Yangınlar üşütürken içimi,
Kar beyaz karanlığı yorgan edip üstüme,
Seni bekliyorum kainatın bittiği yerde.
Ve sen çıkageliyorsun bir eylül akşamı.
Ağaçlardan dökülen ayak izlerin var yerlerde.
Ellerimi tutuyorsun sanki.
Saate bakıpta aldanma sakın.
Gözümde büyüyen dağ gibi gece.
Ne kadar bilsem de şafağım yakın,
Dibe hiç batmayan yağ gibi gece.
Bin dert yetmez gibi bin daha döken,
Altı yıllık gebeyim, sevdamız doğdu ölü.
Bir damla suya muhtaç, yürüyüp geçtim çölü.
Üşütürse ruhunu sevdanın hoyrat yeli,
Ellerini yüzüne sürmeden geleceğim.
Dolu dizgin dört nala durmadan geleceğim.
Gururu kenara bırakıp sana,
Gel diye yalvarsam gelecek misin?
Gözünün zekatı düşerse bana,
Gül diye yalvarsam gülecek misin?
Kırk yılda bir lahza tebessüm eyle.
Kime kaldın yalan dünya?
Elbet ben de gideceğim.
Yarım kalıp her bir rüya,
Elbet ben de gideceğim.
Merakım yok kıyamete.
Ve gökkuşağının bittiği yerde,
Bir tebessüm ile bekliyorsun sen.
Kuşların güneye gittiği yerde,
Dünyaya bir mevsim ekliyorsun sen.
Dünyanın yedisi sende okundu.
Bu nasıl bir özlem nasıl bir çile?
Geçmiyor geceler günler geçmiyor.
Düşsemde bir ömür derdinle dile,
Seçmiyor başka yâr gönlüm seçmiyor.
Yanıp kül olurken aşkın narında,
Ben senin esirin, kölen olsam da,
Sen beni bu kadar hor göremezsin.
Ben senin yolunda saçım yolsam da,
Sen beni bir günlük yar göremezsin.
Benden bu kaçışın, saklanman niye?
Kim bilir kaç vakit yüzüm gülmedi.
İnsanım bana da şetaret gerek.
Bekledim aylarca hala gelmedi.
Artık az da olsa beşaret gerek.
Kaç gün oldu bugün sanma ki saydım.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!