Her gece tükenir hayat
Çöken karanlığın koyuluğunda
Bir bir göz kırparlar uzaktan
Anılar
Anılar
Yine anılar…
Geliriz
Be hey gönül dön de bir bak biz kimiz kimden geliriz
O’nun yarattığı suret,sulb-ü Adem’den geliriz
Deryada inci tanesi, pırlanta idik kumlarda
Veysel’in dudaklarında açan çiğdemden geliriz.
Gelmemelisin!
Gelme istersen…
Ben gene sana çalışacak
Tembih edeceğim dostlara
Haber vermeyin diyeceğim…
Gelipte utanmasın hayatından….
ESİR KAMPINDAN MEKTUP
Kampta Bir çok mimar vardı
Oturup pilan yapardı
Çizdikleri fırınlarda
Her gün insanlar yanardı
Mimar olmuşlardı ama
Ey Sevgili!
Ey sevgili! Boynun büküp oturma
Günler geçer gönüllerde yük kalır
Yüreğime aşkın okun batırma
Dünler geçer gönüllerde yük kalır
Be hey nadan behey aymaz
Dostluk doğruyla yükselir
Ömür boyu bulamazsın
Dost bulunmaz kendi gelir
Doğru nedir nice olur
Yüzü mahım aydınlattı kaşla göz edercesine
Umut doldu gönül bahçem yare söz edercesine
Açıldı gönül kapısı sevgisine muhtacımın
Sessizce varıp sokulsam harami girercesine
Dağlar hey
Alt yanında alkırmızı taşın var
Yücelerde boranın var kışın var
Seçilmiyor bir dumanlı başın var
Sıra sıra dizilmişsin dağlar hey
Dağ Olmak
Bir köstebek gibi dürttü toprağı
Kocaman bir dağ olmak için…
Sonra kıpırdadı eller,
Debelendi ayaklar…
Dağ olamadı ama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!