Üç yavrusunu bakamam diye
Evlatlık vermiş
Alanlarsa buralardan çoktään
Çekip gitmiş
Yanmış tutuşmuş
Otuz yıl boyunca
Dünyayı dolaşsam senle
Yorgunluk his etmiyorum
Sen yanımda varken böyle
Kalbe hüzün katmıyorum
Can damarımdasın gülüm
Gurbetin çilesi soldurdu yüzün
Yad ellerde boyun büktü bu garip
Hasretin rüzgarı çürüttü özün
Dalından yaprağın döktü bu garip
Aç kurtlar talamış sevda dağını
Şu gurbetin keskin esen yelleri
Yüreği ikiye böldü be hocam
Zalimce yakamı tutan elleri
Garip olduğumu bildi be hocam
Demire benziyor altından tacı
Efkarlandım şiir yazmak istedi canım
Bir kağıt aldım elime bir de kalem
Gelmez aklıma unutulmuş bir tek kelam
Ben ne yazsam ne söylesem bilmem ki
Sairler bütün güzel sözleri yazmışlar
Hiç mevlandan başkasına olma kul,
Tembihim dir sana unutma oğul,
Çaldırma arkandan teneke davul,
...Buna ayak uymaz unutma oğul.
İlim bilimle doldur akıl tasın,
yalnızlık türküsü söylerim gülo
El ayak çekilip akşam olunca
Gelir diye çıkar beklerim yolu
Ufukta gün batıp akşam olunca
Dilim name döker dertli sazıma
Dünyanın malına güvenme sakın
Aldatır sefası ölüm çok yakın
Kimler ölmedi ki şöyle bir bakın
Gel engin ol deli divane gönlüm
Havalanma deli divane gönlüm
Herkese kalbimde beslerim sevgi
En kötü niyettir kin benim için
İslama kalemimden isterim övgü
Alemde en güzel din benim için
İstersem gönüle gerçekten saygı
Yana yana aşkı çok aradım
Ben aşkı sende buldum
Tam umudu kesmişken
Ben aşkı sede buldum
Ağaç gibi dalım kururken
Üstat kalemine yüreğine sağlık,güzel bir şiir olmuş