Küçük kafes içindeyim tek başıma
Bir mayısta girdim elli iki yaşıma
Şiirler yazdım mısralar dizdim arkadaşıma
Derin duygularım var, işte benim dünyam
Zaman denen değirmen, öğütür tane-tane
Vur dosyamın üstüne, ey hakim! vur mührün,
Mühürlü dosyanı, sende mahşerde görürüsün
Ali MERT
mavi deniz derler adına
mavilik nasıl tarif edilir
benim için hep kara
karadenizim
kaderimin sayfalarında
kara bir hatırasın
Dün resmini gördüm
eski albümde
albümde değilde
sanki kalbimde
albüm perde olmuş
kapatmış
Bu, ne ilk şarkısı hasretin, nede sonu,
Hep hüzünle besteledik, okuduk onu
Seneler geçse de eskimez bir makam
Ne zaman tanıyor ne mekân
Yaş yetmiş olsa da bırakmaz yakanı
Durma, sende söyle bitmeyen şarkını
Henüz hayatın gün doğumundayım
Çetin işleriyle tanıştım fani dünyanın
İki öküz ve kara sabanla tarla sürdüm
Orakla biçtim ekinleri, deste dürdüm
Harmanda, düvene bindim gün boyu
Sıcak altında, bulamazdım soğuk suyu
Giden sendin, demeden elveda
Diyen sendin, beklemem sabaha
Diyen sendin, dönmem bir daha
Yolun açık olsun, küskün giden
Giden sendin, demeden tek kelime
Geride bıraktığın yaşlı gözlerim
Birde sana meftun yüreğim
Sen yoksun ki yanımda, yakınımda
O günden beri ben hep böyleyim
Sönse tüm yıldızlar gökyüzünde
Mehtabı ararım, yok hiçbir yerde
her yer olsa da gül zar, sana aman düşecek,
güz gelince bağı güle de hazan düşecek.
ne güle meyledip bağbanı küstür,
ne de gül solmayacak bir süstür.
Koşsak da günlerce, koşarız daha,
Dava; hizmet, yol; yakınlıktır Allaha
Sen sahip ol davana, bezginlik yok
Hizmete muhtaç, binler var daha…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!