Nazım, yazdı kendi nazmını
kimi çaldın hep, onun sazını
kimi, bu vatan haini dediler
karşısına koydu, necip fazılı
ne Nazım, Fazılın karşısında
ne Fazıl, Nazımın yarışında
Akşam haberlerde dinledim
Seni şehit etmiş, kansız-caniler
Yüzüne bakmaya cesaret edememiş
Arkadan ateş etmiş sana, hainler
Temiz kanın düştü vatan toprağına
Bana bir masal anlat, sevda üstüne
İçinde sen ol, ben de olayım
Olmasın Kaf dağının ardında, Anka üstüne
Şarkılar söyle türküler oku, Leyla üstüne
Leyla sen ol, Mecnun ben olayım
Kaderimle evliyim, bezm-i elestten beri
Bir kere sözlendik, dönemem geri
Nişanlar yaptık cennet ağacının altında
Yüzüğüm takıldı ruhuma, veremem geri
Nikâhımı, kaderimle kıydı, yaratan
Ben; et, kemik, tırnak, ve akıl,
Aklın içine konulmuş bir çakıl,
Aklım düşse ben yuvarlanırım,
Aklım der bana,daha akıllı rehbere takıl
yaz ellerim, sen onun bestesini yaz
kaleme bakma, hokka kabında az
her harfi hikmet dolu, budur niyaz
allahümme salli ala muhammed
söyle dilim, sen onun kelamını söyle
sene iki bin on, mevsim sonbahar,
kim bilir ömrümüzde kaç bahar var,
ne günler gördük, ne karanlık geceler,
umutluyuz yarından, nurlu sabahlar var.
sorsam bütün insanlığa;
kırmızı gül yanında, diken.?
yakışır dermi, gül bu iken.?
diken vardı, gül doğarken.!
Gecelerin karanlığında yürümek istiyorum sessiz sessiz
Etrafımda milyonlar var ama ben yalnız ve kimsesiz
Yalnızlığımı haykırsam gecenin dehlizlerine
Duyan olur mu diye beklerim sabahı çaresiz.
* * * *
Artık tepelerden değil, gökdelenlerden bakıyorum sana İstanbul,
Vefasızlık ettim, çok kirlettim seni, hakkını helal et bana İstanbul
Görseydi, şu düştüğün halleri, Beyatlı söylemezdi bu mısraları ebedi,
Sende bırakmadık insanlık ki, nasıl yaşasın sokağında köpek ve kedi
“bir semtini bile sevmek bir ömre değer”di zaman-ı mazide
Korkarım, şanlı ecdadımdan hiçbir eser kalmayacak, atide
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!