Bir saksıda üç gül var
bir kımızı, bir beyaz,birde pembe
seç sen gönlüne göre
gerisi kalır sonsuza kadar bende
ucu bucağı yoktu gönül behçemde
Ucu bucağı yok bu toprakların
Bir ben bakar kollarım bu bozkırı
Kuşların tek tüneği
Zordur bozkırda tek ağaç olmak
Bir nehir geçer uzaktan
Kuru yapraklarla kardeşim ben
Tenim ıslak ruhum kuru
Toprak oldu yolumun sonu
Bilinmezliktir Alinin yol dostu
Yüreğim geniş ulu çınar gibi
Önceleri herşey normaldi
Adı derya herhangi biri
Görmediğim görmek çaba harcamadığım
Bir şeyler yapmak için konustuğum
Denizden büyük okyanustan küçük deryaydın
Sonra ansızın
Bir oğul doğdu o gün
16/07/2003
kara gözlerle bakıp konuşmadan
baba dediği ilk gün o gün
Açıldı parmaklar uzandı o minik eller
Battaniyeye sarmış sarmalamış
Küçük bebesini
Yağan yağmuru umursamıyor
Islansın ne olacak bebek kuru
Tek düşündüğüde bu
oğulsun sen kovandan giden arı gibi
iseterim yolun göküzü gibi açık
yüzün güleç nasibin bol olsun
ne gecelerim kaldı ne ben
artık herşeyim sen
ne çabuk geçer zaman
Çorak, toprakların bekçisidir
Rıza,emmi nasırlı elleriyle,
Bir yodaşı var, bu yollarda o eşi
Gülüzar, ana
Elinde balta, odun keser
Diken dolu olsada bu topraklar
kuş uçmaz kervan geçmez densede
atalarımın teri değmiştir
nasırlı ellerinden kan, alnından ter akmıştır
koşu sürmüş, saban ardında
honi benim kalkanım beni sizden korur
ben deliyim ya siz
akıllı taklidi yapansınız
honi benim kalkanım
siz konuşmazsını kimseyle suratlar asık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!