Bir ala geyiğim boynuz darbeleri bir çıtanın tüylerinde misafir,
Hayat acı bir tecrübe,
Ben varlığına müptela,
Aşk ile bir kadın tanıdım
Alkol aldığımda da dünya gözüyle de unutamadığım
Izdırap yaşam boyu çektiğimiz bir deneyim.
Senin bu kuşlarla ne bağlantın var,
Hem de renkli olanlarıyla
Senin nasıl bakışların var kollarıyla dünyama sarılan,
Hem de sıkı sıkıya
Senin şu duyulanın dışında sanki anlatacakları olan ışıklı sesin yutkunuşlarımda,
Hem de arka arkaya...
Sana günaydın demeyi o kadar çok özledim ki;
Yeni şeyler biriktiriyorum gülmen, umutlanman ve her zaman iyi hissettirecek...
Yüzünü bile hatırlamakta zorlanırken,
Bir fotoğraf karesi almayı akıl edemediğim gün lanetli,
Şimdi sadece şen kahkahaların aklımda,
Nasıl da buğulu ve ısrarla kendini hatırlatan...
Şimdi bir akşamüstü deniz kenarında gül kokan bahçe,
İçimizi titreten serinlikler içinde sadelik giymiş gece,
Varsın bir menzil en berrak nehire,
Geldik aşkın en ücra dehlizlerinde
ruhların gururla incindiği tek yere,
Ve
Sen minik yeşil yaprakların gölgesinde açan çiçeklerisin erguvanın
Bir insan ömrünü içine alan küçük asır
Kim gelmedi diyebilir
Esen bir yelin içinde hastaların yüreğini ferahlatan baharın
Bir kuş olsan serçe ile sığırcık dansın
Kollarını açmana daha kaç bahar lazım
Bir filmin seyrini değiştiren senarist olamadım
Ya da
Yazılmış olan bir bölümün bakış açışını değiştiren yönetmen!
Ve bir kez gözden düştü mü insan yüz yıllık bir mühür gibi saklanır insanlardan!
Ben bir çift kahverengi gözde yani senin bakışlarının yüce tesirinde senin gözden olarak takdir toplamalıyken,
Şimdi bir toplumun içinde bile parmakla gösterilmeyen acı vaka,
Seni gülüşü gülde saklı
Seni zeytin ağaçlarından edalı
Seni bedenimdeki heyecan yapan zarif şey
Seni Aklımdaki soruya çeviren tılsım
Seni bende merak ettiren giz
Seni can havliyle seslediğim isim
Güne merhaba demek istiyorum
Arzulu bir güne uyanmak istiyorum
Zira Arzulardan yoksun bir insan ölümlüdür
Ve ben bügün
Sel de sürüklenen bir kütük gibiyim
Bir nehir boyu soyuluyor kabuklarım
Yağmurun sesi midir içimize düşün hayalleriyle bir salıncak gibi kurulan,
İnsanlık tüm çirkinliğiyle boylu boyunca uzanan,
Göğü yutan gök gürültüsü ise bir şimşek adaletiyle göğü iki eşit parçaya ayıran,
Etraflıca baktın mı kargalarındır sesi duyulan,
Rum çetesinin hain pusuna düşen boylu boslu bir efedir yiğitlikleriyle anılan,
Şimdi Öfkesine yenik düşmüş fırtınanın çatırdatarak kopardığı masum bir dal/hayatlarımızdan parça parça çalınan...
Itır çiçeğinin burgulu hoş kokusu,
Çeyizlik iğne oyalı ve kadife yapraklı bir sardunya,
Zamanımız bahar,
Arzuladıkça gelir serin yakamozlar,
Bu sıralar ırmaklar denizler hep davetkâr akar,
İnsanlar pıtırcıklanmış bir dal,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!