…Yorulmuş, bahtı boyanmış, iç g’özü kapatılmış bir aşk kelebeğinin
kanatları uçurdu sensizliğimi. Bilinmezliği güneşi doğmadı. Yalnızlığın değdiği gölgeli amaçlarda yürüdüm. Bir içsel buluşmanın bulmacasını çözüyordu içindeki çocuk.
-Kaybeden bir daha kaybetmezliğe mukim oluyordu içinin atasözleri. Havva’nın ısırıp attığı elma gibiydi keşkelerin.
İnanmaya meyilli tatlardaydın.
-Kimi kaybederken kazanır, kimisi kaybederken de kaybeder.Bedelsizlik yok bu yaşanırlığın.
*Birisinin bir’isi olacaksın aşk ocağının başında.Hislerini kapatacak sislerim, sessiz kalışlarının senfonisinde acılarımı çalacak gerçekler.
-Sen benden kalan, ben senden kalan ömrün ta kendisiyken,
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var