Kimisi karaydı, kimisi bozdu
Yaylakları mera, yahut da yozdu
Herkesin kalbini, fikrini bozdu
Aleme dert oldu bizim eşekler
Farklıydı bakan ve gören gözler
Sarf edilen zaman ve onca sözler
Hiç anlaşılmadı ki o güzel gözler
Aleme dert oldu bizim eşekler
En zor işi daim onlar gördüler
O hayvanlar doğal yaşam sürdüler
İnsanoğlundan hep zulüm gördüler
Aleme dert oldu bizim eşekler
Kimseye kötü söz demezdi onlar
Helal yer haramı yemezdi onlar
Günde kırk kez yüzün yumazdı onlar
Aleme dert oldu bizim eşekler
Kovu, gıybet nedir hiç bilmezlerdi
Yılışık yılışık hiç gülmezlerdi
En zor işten bile hiç yılmazlardı
Aleme dert oldu bizim eşekler
Semer vursan sana “dur vurma” demez
Üç gün ot vermesen üç gün de yemez
Hile, huda nedir hiç biri bilmez
Aleme dert oldu bizim eşekler
Sıtına binersen geçer sırattan
Geri kalmazlardı asla kırattan
Çok geçtiler Dicle’den ve Fırat’tan
Aleme dert oldu bizim eşekler
Çok kez hac kervanı taşıdı onlar
Çölde yandı, kışın üşüdü onlar
En son sayıları beş idi onlar
Aleme dert oldu bizim eşekler
Cami bahçesinde gıybet yaparlar
Sözüm ona bir de Hakk’a taparlar
Her fırsatta doğru yoldan saparlar
Aleme dert oldu bizim eşekler
Cennet, cehennemden geçti geldiler
Kanatları yoktu, uçtu geldiler
Çoban’a bir değer biçti geldiler
Aleme dert oldu bizim eşekler
(13 Eylül 2016 -Mahmatlı)
Muharrem KılıçKayıt Tarihi : 27.1.2017 21:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!