Anılarımdan yok edemediklerim
Ve eskilerimden kalma bir gramofon
Plak dönüyor
Selda Bağcan söylüyor
Vuruyor sazın tellerine
‘Aldırma gönül aldırma’
…….
Kesiyor sazın telleri yüreğimi
Vuruyorum yollara zihnimi
Esen yeller doluyor ciğerlerime
Kanıyor…
Acıdan boşanmış kanlarım akıyor
Oynaşıyor kırmızı tenim üstünde
Eşkalim kördüğüm, çözümümde
Geçmişin izleri duruyor
Acıtarak sinemin üstünde…
Korkusuzca yazmak,
Kelimelerime hudut koymadan
Olabildiğince özgür…
Gözlerimin izlediklerini bir daha yaşamak korkusu olmadan
Yazmak,yazmak istiyorum
Yazdıkça rüzgar yeniden çarpacak
Yüzümü, gözümü yakacak
Yüreğimin acısı daha beter artacak…
Seslerimizin duvarlara tosladığı
12 Eylül günleri…
Aldırmadan Yaşamadım Sanma
Sabahın köründe, tatlı uykularında
Rüyaları bölündü tekmelerle
12 Eylül sabahı götürüldüler
Gözleri bağlı, bilemedikleri bir yere…
Kimin evinde varsa Yılmaz Güney resmi
Kim okumuşsa Nazım Hikmet’i
Deniz Gezmiş’in fikrine yoldaş olmuş
Baba, bacı, kardeş
Birer ikişer toplandılar
Çuval gibi üst üste yeşil araca dolduruldular.
…………..
‘Daha getirin bunlar yetmez,
Bu kadar hainle bu iş kökünden bitmez’
diye kükredi bir kendini bilmez
Sanıyordu ki; bu millet gün gelirde ona haddini bildirmez
? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?
Birer birer misafir odalarına alındılar
Kendilerini Tanrı yerine koyanlar;
Sorguda çözülsün dilleri diye
Bir bardak su dilensinler diye
İt yalından beter bir gıdım aşlarına
Bolca tuz kattılar….
Gözleri bağlı beton zeminlerde yatan
Falaka nedir ki; tepe üstü çarmıha gerilen
Bir nesli yok etmek adına
Pensinden, memesinden elektrik akımında
Zangır zangır titreyen fidanlara
Aldırmadan yaşadım sanma!
Alamayınca susuz kalan dudaklardan
İstedikleri sözleri
Geçemeyince tutanaklara,
Kendi yazdıklarına çaktıramayınca imza
Yandım anam diyen çığlıklara
Aldırmadım sanma
İş olsun mahkemelere çıkarılan
Günlerce davalara katılan
Her gidiş dönüş de
Yerlere yıkılan bedenlerde, dik onurlara
Arama diye yırtılıp bir kenara atılan donlara
Sonra çıplak tene vurulan coplara
Aldırmadım sanma
Beş- on duruşmada karar verilmiştir
Cezası müebbette kesilmiştir
Kimisi yirmi yıl yemiştir
Kimside idam gününü bekleyecektir
Darağacında sallanan fidanlara aldırmadım sanma
Artık Düşünüceler zapt edilmiştir damlara
Dar hücrelerde yoldaşlara
Mazgaldan sıkılan tazyikli sulara
Islatılan yastık, yorganlara
Sonra talan edilen ranzalara
Birer ikişer kırılan Maltepe sigaralarına
Aldırmadım sanma
Sevgiden, umuttan bahseden
Benden selam söyle nazlı yare diyen
Selam ve sevgi içeren
Tek bir kemle seçilerek içinden
El konulan mektuplara
Aldırmadım sanma
Acıyla yakmaya kalktılar günlerini
İşkencelerden sonra yok olup gidecek sandılar
Yanıldılar, çünkü onlar değildi bir avuç ödlek
Fidanların dudaklarında gülen türküler
Giderek çoğaldılar…
Ayaklarını kentlerin sokaklarına hapsetselerde
Gönlülerindeki güneşi yok edemediler
Metris hücrelerine cezasını çeksin diye
Tıkılan hür düşünceler;
Turnaydı gözleri hapsedilseler de
Rüzgarın peşine takılıp giden yaprak değildiler
Onlar herkes için güzeli, hakkaniyeti isteyen
Gasp edilmesi çok zor gönüllü neferdiler.
Haziran 2007
Safinaz OcakcıKayıt Tarihi : 23.6.2007 03:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

İşkencelerden sonra yok olup gidecek sandılar
Yanıldılar, çünkü onlar değildi bir avuç ödlek
Fidanların dudaklarında gülen türküler
Giderek çoğaldılar…
Ayaklarını kentlerin sokaklarına hapsetselerde
Gönlülerindeki güneşi yok edemediler
TÜRKÜYÜ BEN TAMAMLAMAK İSTİYORUM İZNİNİZLE...
GÖRECEK GÜNLER VAR DAHA
ALDIRMA GÖNÜL ALDIRMA...
TÜRKÜ TÜRKÜ İŞLENMİŞ ŞİİRİNİZİ KUTLUYORUM...
GÜNEŞİ KİMSE KAPATAMIYACAK..
SAYGILARIMLA...
Orhan ÇAPAN
ne yorum yapılır bu dizelere hak yerini bulacaktır arkadaşım sevgili şair dost beni nerelere taşıdınnnnnn
sayfamın en güzel yerine koymak istiyorum bu çığlıkları keşke tam puan 10 deyilde sınırsız olsaydı yüreğinden öpüyorum sevgili şair filizimin dediği gibi neresiyse o yer
hoş geldin safinaz hoşgeldin sana yazmak yakışıyor ellerin dert görmesin
kalemin hiç tükenmesi
müzeyyen başkır
TÜM YORUMLAR (4)