Alacakaranlıkta
Kızıl bir meydandayım
Yere basmaz ayağım
Yüksekten bakmaktayım
Mahşer olmuş yeryüzü
Karıncadan adamlar
Sanki her bir bedenden
Kovalarca su damlar
Şimdi herkes matemde
Şimdi cihan ağlıyor
Terketmişim evimi
Terketmişim yurdumu
Öz elime almışım
Kendi öz tabutumu
Sıra sıra dizilmiş
Süvariler yayalar
Saf saf olmuş önümde
O ve bu dünyalılar
........
Derken o hengâmede
Bİr kapı açılıyor
Karanlığım içine
Bir güneş saçılıyor
Kalabalık içinde
Cismini görüyorum
Sen o mahşer yerinde
Ay parçası gibisin
Beyazların içinde
Sanki melek gibisin
Seni çok özlemişken
Ben kendimden geçmişken
Arkamdan biri gelip
Omzuma dokunuyor
Birden aklım duruyor
Dudaklarım kuruyor
Ulu ulu kişiler!
Benden hesap soruyor
Demek ki aldanmışım
Yiyip içip dünyayı
Ben hesapsız sanmışım
Nefesim daralıyor
Aklım çare arıyor
Çoluk çoçuk dostlarım
Bugün benden kaçıyor
Onu ordan almışım
Bunu burdan bulmuşum
Affet beni Ya Rabbim
Ne günahkâr kulmuşum
Kalmışken kederlerde
Çare ararken derde
Bir ezan sesi duydum
Ter içinde uyandım
Demek rüya görmüşüm
Ben rüyamda ölmüşüm...
(23 Aralık 2006)
Birol HepgülerKayıt Tarihi : 26.12.2006 16:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Saygılar
Bazen gerçekler ürpertir insanı.
Ama hayatı sorgulatabilmesi kazamcımız olmalı.
SAYGILAR
Demek ki aldanmışım
Yiyip içip dünyayı
Ben hesapsız sanmışım
Nefesim daralıyor
Aklım çare arıyor
Çoluk çoçuk dostlarım
Bugün benden kaçıyor
Onu ordan almışım
Bunu burdan bulmuşum
Affet beni Ya Rabbim
Ne günahkâr kulmuşum
Kalmışken kederlerde
Çare ararken derde
Bir ezan sesi duydum
Ter içinde uyandım
Demek rüya görmüşüm
Ben rüyamda ölmüşüm...
çok güzeldi.....çok....
saygılar
TÜM YORUMLAR (7)