Sen sahte sözcüklerle kimseyi kandıramazsın,
Para için her şeye kıvıran, koca bir alçaksın.
Haydi işine, kuytu köşeler cilvene mahsus
Kukla gibi elinde kimseyi oynatamazsın.
Gözlerinden çıkan o ince kıvılcımlara,
Daha ilk görüşmede ben nasıl yanabildim ?
İki dudağından çıkan bütün sözlerine,
İlk duyuşta ben nasıl bu kadar sevebildim ?
Olmaz, küstüm dediğim kalem ile defteri
Sabaha, bir şeyleri silerek başlıyorum
Bu hayat, bu sınav nereye doğru gidiyor ?
Keder acısı boğazında düğümleniyor
İnsanlar, dostlar ve hayat nereye gidiyor ?
Gönül, artık bir kenara doğru çekiliyor
Geceyi, gündüzü, soluduğum her havayı
Size kimsesizliği ben nasıl anlatayım ?
Ben, hiç olan on altı yıllık bir yakarışı
Hangi yılını, neyimi, nasıl anlatayım ?
Ben hangi günlerimde kaç sabır çektiğimi,
Kalbim: acıdan çöle döndü, birazcık kurak
İhtiyatlı olun, mezarım benim son durak
Seni görürken olmuyor, ölümüm bana hak
Hareketine dikkat et, ramak kaldı ramak...
Özlem, beni eşi olmaz gönüle bıraktı
Uzağım, yakınım yalnız bir menzilim oldun.
Gönül aşka uyup, kendini sana bıraktı
Güz de bir rüzgar, yazın doğan güneşim oldun.
İki hece ismine gönül dağım sığmıyor,
Şimşekler gürüldüyor kara bulutlar ardından
Yağmur gibi, damla damla her bir yanımda sen varsın
İşte güneş, ışığıyla geliyor çok uzaklardan
Vardığında, doğan yedi rengin tonunda sen varsın...
Ağaç oldum: tüm yaprakları, tüm dalları sen,
Sararmış bir yaprak, kırılan bütün dallar ben.
Toprak oldum: ekilen en güzel çiçeğim sen,
Yine sen gibi oldum; diken diken her yerinde ben.
Bir şiir yazdım: ismin dudaklarda anılsın
Eğer beni özlersen, bazen açıp bakarsın
Her bir kelimesinde, azar azar yanarsın
Beni unuttuğun an, hayatından solarsın.
İnsandır diye defalarca susanı bilir misin ?
Her şeyi bir nebzede silenler, kimdir bilir misin ?
Anılarımın hatırasını dolduranı
On altı yılımdan mutlu bir gün söyler misin ?
Birinciye hata, ikinciye yanlış derim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!