aynı senede doğmuşuz
birbirine yakın sokaklarda
ayrı geçmiş çocukluğumuz
kader, ortaokulda tanıştırmış bizi
sıradan bir arkadaşlıkmış bizimkisi
çok zaman görüşmemişiz
seneler sonra bir gün
bir seher vakti,
tan yeri bile ağırmadan, karşılaştık.
hatırlıyormusun o anı
ben hiç unutmuyorum
seher vakti
senin yüzünde bir beyazlık
ve yüzünde bir sadelik
bakışların bile değişik
anlayamadığım bir mana
gözle görülmeyen bir incelik
ufak bi hal hatır sohbeti
sonra sordum sana hayırdır nereye böyle
sen;
nerdeeeeeeennnn nereye
dedin
ben;
pardon; anlayamadım
sen tekrar
'güneş doğmadan yapmam gereken bir iş var'
ben;
'hayırdır nasıl bir iş'
sen
hayırlı bir iş
sana sonra anlatırım şimdi acelem var
şu adreste bulabilirsin beni
dedin ve gittin yoluna
geldiğin ve gittiğin yer belliydi demekki
kendim o saatte orda değilmişçesine
benim orda olmamda bir gariplik yokmuşçasına
uzun uzun düşündüm seni
nerden geliyordun...
nereye gidiyordun....
ve niçin acelen vardı
bir kaç gün sonra
bana söylediğin adreste buldum seni
içimde bir çelişki
içimde bir karmaşa
sebebini anlayamadığım bir tedirginlik
bir süredir kaçtığım doğrular
senle yakaladı beni
anlattığın değildi beni korkutan
anlattıklarının arkasından yapmam gerekenlerdi
bilirsin olur dedim mi oldurmam lazım
söylediklerimin aksinde yaşayamam ben
......
.......
........
üç beş akşam sonra
tekrar çıktım karşına
hadi anlat bana
hazırım artık
bende güneş doğmadan
bir ezan sesiyle
kıyama durmak istiyorum
dostum, kardeşim, sırdaşım
belkide cennetteki komşum
biz senle ortak değiliz
ortaklar paylaşırlar
neye ne kadar ihtiyacın varsa alabilirsin
'1997 den sonra.....'
Ünal KarabulutKayıt Tarihi : 4.2.2006 09:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)