Al Götür
Al götür, en açık yüreğim yüzün senin.
En açık yürekliliğim gözlerin senin.
Senin adınla başlar güne, benimde gözlerim.
İlk harfidir bakışlarımın dilinde elalım.
Arkası kopkoyu yalnızlığı günümün.
İmkansız aşk düğümlüsü dolaşığım, tay bacaklım ay parçam.
Atın soylu güzelliğine katarak sevdiğimsin, sağırlarına hasretim.
Suların yeraltına çekildiği, kuşların göçten dönmediği,
Ve giderken dağların yaralarını kanatlarıyla tarayıp sardıkları,
Bir ülkem, bir çocukluk hasretimin adı, başlangıcısın.
Gel al beni, her ilişkide bir parçası kalan ömrümü toparla.
Sonrada al götür, atlara üryan binilen o topraklara.
Kekliğe pusu kurulmayan, kendi sesinden, rüzgarlara rengini veren kızıl güllere
Çık sular gibi çıplak dağlara, Nevroz’lara, suların azizliğine, sohbetin demine
Bir masal boyu köyüme al götür, ölümün ağıtlardaki güzelliğine.
Orda o dağ köylerinde Kağın’da, gece yarıları pencereye ince bir türküyle,
Eşkiyalar suya ekmeğe inerler, ağızlarına inercesine sanki, öyle rahat.
Bıyıkları gibi sarkarlar evlerin içlerine,
Çocuklar korkmasın yada öykünmesin diye pusatsız tekin.
Gövdelerinde taş diplerinin soluklanması dip diri yürekleriyle,
Tehdit gibi dolaşsalarda dağlarda, asıl tehditin yalnızlık olduğunu,
İnsani olmadığını en iyi bilen eşkiyalar.
Daha karanlıkları kuşatılmamış yerlere al götür.
Al götür unuttum konuşmayı kent ikliminde, susmalar usul usul büyüdü dilimde.
Benden yeniden bir dil yarat, senle başlayan.
Elhar, kanatacaksan sen kanat…
Atları seviyorsun ya, atsız kentlere inat, sen kanat.
Bu kentte çürüdüm içim rahat, yeterki sen kanat…
Al köpüklenen sağrımda sağalt, kanatacak kadar.
Sonra kanatlarından korkmayan kırlangıçların indiği sulara götür,
Yıka beni kuşlarca, akıtayım kentli gençliğimi eynimde.
Yollara kurdum gözlerimi,
Seni getirecek, ayaklarına gögsünü verecek yollara, ricada bulundum.
Benden önce öpmesin o canımın içlerini, çakıllarla, taşlarla incitmesin.
Parmak uçlarından başlayacağım eğilip öpmeye.
İstanbul’u ayaklarının altına turap edip sereceğim.
Dalgın ve yorgun yüreğim gibi çileli ayaklarını.
Al götür beni elhar, sesimin soluğumun kaynağı.
Türkülerimin yağmalanmadığı o iklime al götür, al götür…
Kayıt Tarihi : 18.4.2013 13:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu kentte çürüdüm içim rahat, yeterki sen kanat…
Al götür derken nereye gideceği bilinmeyen o sonsuz telaş... Ne güzel de ifade etmişsiniz. Yüreğinize sağlık...
bir dovus yaptik.. bir dovus yaptik..
kirmadik cadir kazigi.. kirmadik..
kalbur kasnak koymadik..
ben Yasarla beraberdim..
onlar alti yedi kisi varidi
o sira da boyun cukuruma..
bir cadir kazigi geldi..
Narkiz oraya kurcopuru filan vurdu..
sazim kirik calamam..
elegimi gecirdim basina
sekiz dikis atti.. tabib kasina
benim bakan yokmu.. gozum yasina
kemanim da gitti.. yenisin alamam..
.. simdi efendim.. kim.. ben..
nerede.. pancaragzin da..
ne zaman.. gecenler de..
ne sebebten.. arabaya kostugumuz.. atlar.. ipinden bosanip.. koylulerin bostanina girmislerdi..
sonuc.. abe onlarda da hasar var bizde de..
anafikir.. olan kemana oldu.. sanata saygisiz bir toplum olduk..
.. seklin de tasvir.. giris gelisme sonuc gerekirdi..
bunu her vakit soyluyoruz.. dilimiz de tuy bitti..
kim goturecek.. goturunuz denmedigine gore ben..
nerede veya nereden.. sende ki acik yurekte.. ve yuzde ki..
acikyurekliligi ve gozleri..
nereye.. gozler senin olsun ama.. acik yureklilik herhangi belirtmedigim adrese.. daha dogrusu ihtiyac sahibine..
baska arzunuz.. yeni adim atilip.. seninle baslar..
ne zaman.. genis zaman da baslar..
ne baslar.. benim de gozlerim..
pardon siz dort gozlumusunuz.. yok ikinci dize de bana berilen goz.. paylastikca cogaliyormu..
goz ver kulak ver.. ciger ver dalak ver.. haydi organ bagisina diyor.. ise saygi duyarim..
ama bu duz yazi ile ifade edilebilir.. sol kol enseden asirilip.. sag kulak gosterilmeden.. lafi dolandirmadan.. beyan edilebilirdi..
yine de kestirme yoldan.. naapim. benim becerim bu kadar dedigi icin kutlarim..
kalem daim olsun.. yurek ses susmasin.. saygilar..
TÜM YORUMLAR (6)