Dikilir boğazın sırtında
Yeşiller içinde bir hane
Ulu orta meydanda
Güller açar Gülhane
Yaslanıp bir ağaca
Siz hiç düşündünüz mü?
Niye hayat kadını derler
Yoksa kadının koynunda mı
Hayat bulur azgın caniler
Evet efendiler
Dostlarım bana kızıyor
Haksız da değiller hani
Ne diye böyleyim sanki
Gönlümün esiri olmuşum
Aşktan ötürü sarhoşluğum
Temizlikçiydi kantinde
Elden geçirirdi masaları
Simsiyah kalırdı geride
Zavallı ekmek ufakları
Zıpkın gibi delikanlı
Ben bulutları çok severim
Gökyüzünde bulut gördükçe
Tıpkı çocuklar gibi sevinirim
Yalandan beyaz yelkenlerim
Göğün tepesine doğru açılır
Gezinirim engin maviliklerde
Ben en çok burnunu sevdim
Hani var ya biraz uzunca
Aşkın gözü kör mü dersin
Senden güzeli yok cihanda
Hep bir eda var yüzünde
Şu Kayseri şehrinde
Yıllardır bir hüzün yaşar
Adı Gevher Nesibe
Babası II. Kılıçaslan
Selçuklu hükümdar
Ben kuyruklu yıldızı sevdim
Hiç görmeden üstelik
Çocukluk aşkımdı benim
Başa gelen ilk delilik
Yatma saatinden korkarak
Bırak uçmayı dur hele leylek
Söyler misin kimsin sen nesin?
Her şeyi baştan anlat tek tek
Nereden geldin nereye gidersin
Hakkında çok dedikodu var
Büyük koltuğa oturdu küçük adam
Müdür olunca koltukları kabardı
Altı üstü bir karış küçük makam
Sanırsın dünyayı baştan yarattı
Patron kısmına el pençe divan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!