2007’de Bursa’nın Osmangazi ilçesinde dünyaya gelen Akif, kelimelerle erken yaşta tanıştı. Çocukluk defterlerine düşen ilk mısralar, zamanla onu şiir yolculuğuna sürükledi. Kalemi eline her aldığında, satırlarında aşkın izlerini aradı. Kendini “aşka aşık” olarak tanımlayan şairin dizelerinde, özlemin ve tutkunun ince sızısı duyulur. Özdemir Asaf’ın incelikli söyleyişi, Cemal Süreya’nın içtenliği, Cemal Safi’nin duygusal yoğunluğu ve İsmet Özel’in sorgulayıcı tavrı, onun şiir dilinde yankı bulan büyük ustalardır.
Ey ölüm, puslu bir rüzgâr gibi geleceksin.
Daha kök salmadan hayallerim,
Gözüm ufka uzanmışken,
Ansızın çökeceksin.
Vedalar suskun kalacak dudaklarda,
İçimde susmayan kaç ben var, bilmem,
Biri gülerken, diğeri ölmek isterken…
Aynaya baksam tanımam belki de,
Yüzümdeki maskeyi ben seçmedim ki ben.
Ruhumda çürümüş çocukluk izleri,
Bu yol nereye varır bilemem.
Aşkı, sevgiyi, duyguları, insanları
Görsem de hissedemem.
Hayatım bir mum gibi eriyip giderken
Bunları seyredemem.
Ben duygularımı kestiremem.
Ne güzel geliyor, değil mi?
rüzgarın, kuşların, doğanın sesi.
Hayat bu ya; insan seviyor bazı şeyleri.
Günler geçecek elbet,
karanlık yerini aydınlığa bırakacak.
Akan yaşlar yeter mi seni unutmaya,
Hüznüm karışıyor gecenin karanlığına.
Hasretin içimde kor gibi yanıyor,
Gözlerim alıştı hep artık ağlamaya.
Daha kaç gecem geçecek uykusuz bilemem,
Karanlıkla didişiyor benliği,
Bir çivinin ucunda,
Arıyor umudu umutsuzca;
Kanla bezeli kılıyor sonra, hayasızca.
Hayatın ışığı çekilmiş üstünden,
Bir tebessüm kaldı yüzümde solgun,
Aynaya baktım… tanımadım, yorgun.
Sesim boğulmuş gecenin içinde,
Kendime susmak… en eski borcum.
Gün doğsa neyleyim, karanlık içim,
Ah, alıp gitsem başımı buralardan,
Beni yalnızca ben bilsem, bir de Yaradan.
Çok mu şey istiyorum?
Yağmuru dinlemek gibi,
yıldızlarla dans etmek gibi,
en masumundan hayal kurmak gibi.
Dokunmadan sevebilir mi bir insan,
Görmeden, duymadan, sarılmadan?
Eli eline değmeden titrer mi kalbi,
Gözlerinin içine bakmadan “seviyorum” diyebilir mi?
En mutlu anları paylaşmadan,
Her gece ölmek lazım azizim,
Sonra sabaha dirilmek yeniden.
Ölümü çok da büyütmemek lazım,
Ha bir rüzgârdın, esip geçtin,
Ha bir yapraktın, solup gittin.
Ne güzel demiş şair bir zaman:
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!