Başınyaylanın sabahına erkenden doğar
Güneş daha yamaca varmadan
Çamların arasından ince bir buğu yükselir göğe
O buğuda hem çocukluk hem gençlik kokar
Hem de dağların sakladığı eski bir sır
Önce Başın Yayla ses verir uzaktan
Rüzgârı delikanlı gibi eser durmadan
Taşlarına basan her adımı tanır
Kim oradan bir kez geçmişse
Yayla ismini unutturmaz ömür boyunca
Çiğ düşer otlarına
Gün doğarken bir nur gibi parlar her yan
Sonra
Akpınar çıkar yolun kıyısında karşına
Suyu öyle berraktır ki
İçenin yüreğine sessizlik siner
Taşların arasından akarken
Sanki köyün dua eden sesleri doldurur havayı
Her yudumunda insan
Biraz daha toprağına döner
Biraz daha kendine gelir sanki
Bir de Söğütcük Yaylası vardır ki
Gölgeler orada başka uzar
Rüzgâr yapraklara başka dokunur
Koyun sesleri yankılanır vadide
Uzakta çoban düdüğü çınlar
Akşamın yumuşak ellerine karışarak
Yaylanın sessizliği bile türkü gibi akar insanın içine
Ve tüm bu yaylalar toplanır da
Kalbi Akçakışlaya bağlanır yeniden
Her yolu bir hatıra
Her taşı bir gölge
Her serinliği başka bir günahtan arındırır gönlü
Yıllar geçer
Gurbet kapı çalar
İnsan büyür dünya değişir
Ama bu köyün toprağında yürüyen her evlat bilir
Bir gün yolun dönüp dolaşıp geldiği yer
Yine bu yaylaların soluğu
Bu ormanların gölgesi
Bu dağların sessiz duasıdır
Ve işte o zaman insan durur
Başını göğe kaldırır içinden şöyle geçer
Akçakışla…
Sen benim unutmam dediğim her şeyi
Yeniden hatırlatan yersin
Ve bir ses yükselir köyün içinden
Dağlara çarpar yaylalarda yankı olur
Salim Derki
Her ne kadar yollar uzun olsa da
Benim gönlümün en kısa yolu
Yine sana çıkar Akçakışla
Salim Erben
Kayıt Tarihi : 12.12.2025 14:05:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!