Akaretlerdeki evin önünde bekliyorum seni
bu gece de
dün gece de
inceden bir yağmurun sesini duyuyorum
ıslanmaya başlıyor kaldırımlar
tenimde ıslaklığını hissediyorum o soğuk damlaların
yolları gözlüyorum geri dönersin diye
bir şimşek çakıyor
sonra gökyüzü gürlüyor
gökyüzü aydınlanıyor yollar aydınlanıyor
benim içim karanlık
sen kimbilir nerelerde farkında olmuyorsun
yolları gözlüyorum geri dönersin diye
hani senle hiç bitmeyen gecelerde
sabahlara kadar seviştiğimiz ev
yanardağlarımızın soğuk kış gecelerinde ısıttığı ev
balkonun tahtaları çürüdü
kapının önündeki çiçeklerimiz soldu
o ellerimizle diktiklerimiz
hani o güzel ellerinle
hani o yumuşacık ellerinle
artık o yokuş da yokuş da değil akaretlerde
neredesin nerelere gittin
ansızın söylemeden kimselere gittin
bir sabah yoktun yanımda
ne oldu da gittin
valizini toplamadan bilmediğim yerlere
bilmediğim tanımadığım karartılardan duydum
haydarpaşaya geçişini bir vapurla
uzaklara gidişini bir güzel karatrenle
şimdi her gün
her gün arıyorum
vapurlarda seni garlarda seni
simitçilere sorup bekçilere sorup
yanıt alamayıp
sen bilinemeyip
yok oluyorsun o insanlar tarafından
o evde oturmak
seni aramak seni bulmak
o ev
her köşesinde sen ben biz
dört yanımda dört duvar
dört duvarda dört hançer
bir bir saplanıp yüreğime
acı aşk özlem sen
yağmur damlalarıyla sarhoşum şimdi
güneşin doğuşu eksik
tahtaları gıcırdamıyor balkonun
ayakta duramıyorum artık
iyice sarhoşum yağmurdan sensizlikten
on beş sene oldu
yoksun
sen yoksun
akaretlerde
(İstanbul 1999)
Sinan YunakKayıt Tarihi : 8.9.2001 12:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!