Ölünce arayanı soranı olmayan,
Birileri yaşar buralarda.
Buralar dediğim
Dağlar, Uludağ'lar.
Şiir şair günü bu...
Hiç böyle şey olur mu?
Şiir yasakçısını,
Şair olanlar bilir.
Böyle her on yılda bir,
Susuz çayım…
Vefa/sızım Nilüfer! ..
Bir gün olsun tersine akmaz mısın?
Gülümü çaldığından beridir,
Ellerimde dikenler
Bekliyorum.
Beynimi kemiren aşk faresi sevgili! ..
Düş kapanı kurdum yoluna, bilesin.
Suçüstü yakalarsam, arsız çapkın seni?
Atacağım mahpushaneme, müebbetimsin…
Saatin inatçı tıklarına astım yüreğimi.
Efes'in Meryem'ine söyleyin.
Bergama'nın Zeus'unu çalmışlar.
Kim diye sorulursa,
Dersiniz, hırsız Avrupa.
Kız kalesinde yılan,
Çatı tenekesinde fakir tıpırtı.
Duvar dibinde ıslak kedi kaygılı.
Penceresinden duygu aktı şairin.
Damlalar düşünce oldu bu gece.
Ne eski kaldı yaşanan.
Ne de yeni yaşanacak zaman.
Elimizde sevgi bağı kelepçeler,
Ayağımızda ayrılıktan zincir aşk..
Mil çekilmiş gözümüz görmez dünyayı,
Gönül gözü pembe gözlüğümüz aşk..
Şirin’i için dağları delmiş Ferhat,
Ateşe tapan şömine kedileri gibi
Kaygısız uzanamadık gitti;
Şu bilmem neyine bağlandığımız
Yaşamın kenarında.
Nefesi ensesinde, kendinden kaçan;
Gün suya inerken,
Yandı ateşimiz.
Düştü suya.
Su yandı,
Gece gözlerinde titreyerek.
Ne yüzler güldü.
Ne astar istediler.
Açlıklarını karınca yiyerek,.
Çarık kemirerek giderdiler.
Bi cıgara sarımıydı ölüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!