Bir kasım ayı sabahıydı
Gün ışımıştı.
Işıklar dolaşıyordu odamın duvarlarında
Kadere teslim oldum.
Vurdular, demirden kelepçeyi bileklerime
Soramadım, neden diye.
Azmedip gittiğim dünya yolunda
Bir ömür tükettim, geldim sonuna
Gittiğim bu yolda, yıllar geçerken,
Bir tuhaf hal var
xx
İçimde bir his var tuhaf olandan
Baharı güzeldir bizim bağların
İğde kokar yollar, ses verir sular
Bizim caddeyi, seviyorum.
Neşe saçıyor gelip geçen güzeller.
Kaldırımlarında, turunçlar palmiyeler sıralı
Xx
Emekliler doldurmuş kahve haneyi
Masaların üstünde okey tak,tak
Gözleri taşlarda, bekler bitmeyi
Taşı yere carpar, ses gelir şak,şak.
Bizim oralarda, sülale adıyla anılır insanlar.
İster doktor ol, ister öğretmen ister mühendis hiç fark etmez.
Falancanın oğlu, filancanın kızı derler senin için konuşulurken
Soya göre değer verilirdir, insanlara
Asalet aranırdır.
Soy sop aranırdır, bizim oralarda
Bizim oralarda, sülale adıyla anılır insanlar.
İster doktor ol, ister öğretmen ister mühendis hiç fark etmez.
Falancanın oğlu, filancanın kızı derler senin için konuşulurken
Soya göre değer verilirdir, insanlara
Asalet aranırdır.
Soy sop aranırdır, bizim oralarda
Pınarın yolunu almış bürümüş
Isırgan otları dalar insanı
Bir görsen onları nasıl büyümüş
Değ de bak incitir yakar canını



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!