Farz, Peygamber sünneti, Milletime çok şirin,
Bu ne sevda Allah'ım (cc) , sankî Ferhat ve Şirin.
Asla vazgeçilemez, Çanakkale geçil'mez,
Dağ taş düşman gelsede, Çanakkale geçilmez.
Dilune dolayu beni solursun
Ağlama göz bebeğum ne olursun
Aduni yazdum dağlara taşlara
Pişmandum, pişmandum, pişmandum,
Kurban olurum gözünde yaşlara.
Tarihe not düşsün: Affeyle Hami’m
Yanlış murat almış, FİLİSTİNLİ’yim,
Duamız üşüşsün sırrına “HA, MİM”,
Bugün yalnız kalmış, FİLİSTİNLİ’yim.
Yanlışımı benden, al heyheylerim,
İşte gençlik, işte
Henüz yeşermiş toprakta
Büyür yıldızların altında, büyür karanlıklarda.
Yamaçlarda sürüklenmek, işten bile değildir.
Yağan yağmurlar, YAĞAN YAĞMURLAR,,,
Duydum aşikâre GÜL'ün aşkını,
Aşkı bana erdi, daha ne olsun,
Fırtınadan korur, yavru eşkini,
Kalkanını gerdi, daha ne olsun.
Her bir meyil iter, hız verir bana,
********************** ARIZA *********************
Yedi boğumlu akrep yuva yapmış önüme,
Ardı vahşi canavar, görünüyor önü me..
Tüm sevdalı AĞIRlar. Sevdiceğim; gör, üşür,
Milyonları AĞIRLAr, ve de manen görüşür.
İç sorgular bu sesi. Diyor; ne bu ses, sizce,
Ezan çağrı busesi, icabeti sessizce.
Kendini ne sanırsın, dünyanın sahibimi,
Müslüman seni bağlar, tutsa "ALLAH İPİ" ni.
Zannetme Müslüman'ı, düşürmüşsün gaflete,
Biraz haklı gibisin, çekilmiştir uzlete.
HAKK kın, SEVGİ de kiler,
Yürür; kendin ol malı,
Hakkın sevgidekiler,
Yürürken din olmalı.
Doğru dur, bugün ah! Kâr,
Kul yaratana muhtaç, kulluk için okurum,
Güzel rehber Peygamber, sevgi için O kurum.
Yüreğinize sağlık, emeğinizi kutlarım. Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla...