Aşkın sessiz feryadında
Özlemek de aşka dahil
Her gecenin sükutunda
Gizlemek de aşka dahil
Hasret kalmak ezgisine,
Sen soldun, Haziran'da güller soldu...
Artık tövbekarlar günahkar oldu,
Umudun bile umudu kayboldu,
Bu hüzne kifayetsizdir tüm sözler...
Seni kıskanır artık tüm melekler,
Bilmem dünya kime kalır,
Ben giderim bana kalmaz.
Ecel kuşu canı alır,
Mağrurlanma sana kalmaz.
Kanunudur gelen gitti,
Savrulurken dalında bitmeyecek mi yaşam?
Bir günün olacak ki, o gündür gerçek anlam.
Bir zatı göreceksin son tahtına uzanmış
Pişmanlıklar içinde, diyeceksin: yalanmış.
Bir serabın içinde boğulmuş hayallerin,
Son bir yakarış için kalkmaz artık ellerin!
Kir pas içindeyken görülmez nimet,
Belden alta düşmüş bu çağda iffet,
Hakk tanınmaz olmuş, kula esaret.
Varlığın içinde çekilen yokluk,
Vahiy gibi olmuş kullara kulluk.
Haydi git yol senin kırılmam sana,
Vedası olmadan koşarak çek git.
Sen sevdamı yak, yık darılmam sana,
Bütün hislerinle coşarak çek git.
Daha fazla vurma son kez bakarak,
Uyku haram oldu gönlümde betyab,
Bu giden yiğitler, herkesten pür-ab,
Bilirim ki mümkün değildir iyab,
Kanar gönlüm onmaz, sözlerim çağlar.
Dağlarda kahraman, isimsiz, nihan,
Şubat soğuğunda yaktın bizi,
Şehadetin kabul olsun ey Fırat!
O seni vuranlar hain bir dizi,
Şehadetin kabul olsun ey Fırat!
Ayırdı sana Rabb cennetten bir köşk,
Akşamın seyrinde güneş batıyor,
Eyvah hesabımı kesecek gece.
Kamışların arasında yatıyor,
Bembeyaz bir kuğudan da hallice.
Etrafı hummalı insan yığını,
Bir mızrak gibi saplandı şu aşkın,
Yazdım şiir, yaşadım destan oldu.
Bunca sene yaşanmış keyfin, zevkin,
Sonu geldi, mevsimim hazan oldu.
Dilim varmadı sana bahsetmeye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!