Bedenler var, ruhları yok,
heykellerden farkları yok.
Ruhlar var, bedeni yok,
kimselerin haberi yok.
Seni düşündükçe hep,
Hüzün dolar içime,
Fırtınalar eser.
Önleyemem..
Gözlerim bulut olur.
...
Adalet, insanlığın en güzel erdemidir.
Karanlıklar içinde solmayan bir güneştir.
Haksızlık ateşini sular gibi söndüren,
Zulme giden yolları adalete döndüren,
Hak isteyen insanın rehberi ol, eri ol.
Gönül bahçesinden gül verdim sana
Dikeniyle kimseyi incitme sakın
Diz tutmaz yokuşta el verdim sana
Ardında kalana hor bakma sakın
Ne zaman ah etsen hep derdim sana
Milyon ayaklı atı, elinde sivri mızrak,
Etrafını Kişot’un, Sancho Panza’lar sardı.
Devrildi değirmenler, her biri tepetaklak
Don Kişot’un gözleri karardıkça karardı.
Halkı un ufak eden yüce değirmenlerin
Başa gelen bir sorudur
Sabır ise en zorudur
Ödülü sende gizlidir
Beni yorma diyemezsin
Kader verir, alır gider
Adil olan, emir ferman dinlemez.
Fermanı; ilminden, irfanından sor.
Vicdan mahkemesi şahit istemez.
Kime ne sorarsan, insafından sor.
Adalet arayan, kanmaz sözüne.
Ağacın yaprakları ve dalları
birbirine düşman olur mu?
Bir yaprak tutuşsa eğer,
orman diye bir şey kalır mı?
Hangi ağaç dalındaki kuşlara zarar vermiş,
hangi böceği hor görüp kovmuştur?
Davacılar ister, “yeter”i bilmez.
Davalı reddeder, “evet”i bilmez.
Dosyada deliller gerçeği bilmez.
Yalana hak, hukuk, kelam neylesin.
Elleri kir tutmuş, kalem neylesin.
Cihazlar hep sarmıştı, dört bir yanını.
Hastane odasında, yoğun bakımda.
Hüzünle ölçüyordu bütün anını
Hazırlıyordu seni uzun bir yola.
Nasılsın diye sorduk, çok şükür dedin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!