Serin sular karıştı hüznüme
Aldı götürdü derinlere
Daldım getirdim gün yüzüne
Derin sularda boğuluyor
Gözlerim dalmıyor yüzüne
Gökyüzü ağlıyor bulutlardan
Yüreğine sor beni
En doğru o söyler sana beni
Tanır kalbinde bir ateş yakan
Yaralarını dağlayan
Her açığın
Zor olur kalbimi açmam belki sana
Bir dökebilsem
Kendimi ifade edebilsem
Kalbimin sırrında yaşarsın
Yalnızca içimde kalan
Birkaç duygu
Bakma uzaklardan dünya penceresine
Daracık sokaklar gecenin pençesinde
Bir kelam uyanır padişahın kefesinde
Bir kalem kırılır sanatçının nefesinde
Bir kalbimde rüya varsa anlamsız
Kalmaz kimsesiz kalanlar yalansız
Çare aramakta derdim amansız
Derdi verene bak kalma imansız
Nara girdap
Vakit geldi hazır mısın sefere
Kuşandık silahımızı merhamet ve sevgiyle
Şimdi sefer vakti, nefer sormaz nereye
Akibet endişesi olmayan ulaşamaz zafere
Her an yaklaşıyoruz biraz daha ölüme
Ve her vakit yüzleşiriz kendimizle
Belki de kaçarız kendimizden yüzleşmeden
Gerçekleri görmekten, kabul etmekten
Korkarız kendimizi bilmekten ve sevmekten
Kendimiz miyiz kendimize karşı çıkan
Derdine deva ararken başka derde sebep olmak
Budur işte insan olmak
Doğruyu ararken yanlışı bulmak
En büyük hatamız, yanlış yerde durmak
Yanlış yerde beklemek kaderi
Ve belki gelmeyeceğini bilerek
Bulutlardan haber var mı ey yolcu
Geldiğin yol düz değil
Göğe uzanan bir deniz
Kendimle baş başa bir kayıktayım
Yanıma yanaşır sessiz sessiz
Yok der ben de oraya gidiyorum
Zihnimdeki Prangalar
Yorgunluk, zihnime vurulmuş bir pranga
Kilidi yok, çözmeye gücü yeten tek
Bi çare var ancak kurtulmaya ne hacet
Bir tövbe ile dile gelir nedamet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!