Kırıldı kanadım büküldü belim
Titrer oldu tutmuyor elim
Bilinmez durumda olunca halim
Nefes alıp verdiğim hayat yordun beni
Düz ovası var dik yokuşu var
Başı dumanlı doruğu karlı
Her dağın yükü kendine ağır
Garibin gecesi gündüzü sancılı
(İçerimizde figana dünya sağır)
Böyle işte hey dost böyle işte..
Dalgalandı deniz geçti gemiler
Hıçkıra hıçkıra ağladı martılar
Koşarken yolcular boş limanlar
Bir kenarda beklediğim sensin
Kokulu kitap sayfaları arasında
Gözlerim daldı zifri karanlığa
Duygunun kolayından zorluğuna
Attım kendimi koca boşluğa
Alıştır beni alıştır yokluğuna
O yare yâr düşünceli yâr
İnsanları tanıdım
Kendime kapandım
Düşüncelere daldım
Hayvanlara alıştım
Sen haline yan
Görkemli saray istemiş nazenin can
Fani saltanatı kalıcı yurt bilmişler
Emelleri kocaman kıvrılır duyguları azman
Nefse ayak uyduran yitik nesneler
Bahar mevsimi dallar çiçeklere donanır
Aşk sevdasına kim düşerse rüsva olur
Hakk nuruyla gönül aydınlık bulur
Kays’ı salar çöllerde Leyla’ya mecnun kılar
Ekseninde döne döne bin semah tutar
Senlik benlik deyip dava güdülürse
Hayatta yoktur vefa
Çekeceksin derd û cefa
Ömrünü etme heba
Döneceksin aşk ile
Gamlı bülbülüm hepten keder
Hasret çölünde gezen mecnunum
Deli olmuş bîçare gönlüm
Hayat sofrasında ziyan olan ömrüm
Aykız ay ne çare şimdi
Katran karası gecelerime ışık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!