Açma örtümü, örtüm bahar, vasiyetin üstüne yazıyorum,
İklim mi iklim,
Ne bir kar türküsü,
Ne bir yaz güneşi tepindiğim,
Gül açan mezardayım, geçinip gidiyorum…
…
Seninle aramızda çizdiğimiz bütün sınırlar,
Bütün yalnızlıklar gibi,
İç içeydi…
…
Bir zanlıydı arkamda beni izleyen ses,
Dokunmadan tüylerimi ürperten korku,
Terk edip geldim yağmurları,
Bir bozkır acısında kurumuş dal,
Kesildim…
…
Kadife tüyünde titriyor rüzgar,
Hala geldiğim yolun bezginliği tenimde,
Su alem,
Ben derya derim,
Sen damla…
Zifir sancıya düşe düşe,
Rengini alıyoruz, karanlığın…
…
Gecemi al,
Karanlık suya batırdığın avuçlarından,
Tutunmak yaraşır ay düşerken gözlerine…
Sevdamla zamanı kıyaslamak gibi,
Vicdanın akılla düştüğü kavgada beni bul;
Hasret, korkuya dönüştüğü vakit acıdan çalıyor…
Koparılmış güz sancıları sardı,
Ayrılıkların,
Yollara düştüğü vakit…
…
Vaktiyle verdiklerimi aşka sevgiye,
Dualarımla sıra sıra,
Hani insan bekler,
Hani bekler insan,
Hu çeke çeke,
İbadet sayıldığında secdedeki alnı,
Acıları çilekeş dergaha çömelir o zaman,
Bir ağız dolusu hıçkırık gelir,
Hayat, evvelce düşlerimden gelip geçen umut,
Bayram sabahında binbir çocuk,
Varlık ve yokluk, aynı kaldırımda giden insan,
Ben, sen, o,
Her türlüsü,
Her birimiz…
Utancı gölgelediğinde seğirtme müjdeler,
Mahcup bir yüzde, dünyanın kaybedilmiş onlarca dünü,
Bugün pervasız geçiyor yine, hatıradan, yürekten…
…
Baktığında ne görebildiysen aynalarda,
Boy gösteren yalanların yakışıklı yüzünde eskimek içindi,
Gül kurusu ince bir ağrı,
Henüz başlayan katlanılır yalnızlık gibi tadılabilir olur,
Korktuğum sözcükleri dilimde taşıyabilirdim nihayetinde,
Sen gitmemişken benden…
…
Giderek ağırlaşan yükün altında ezilmeyi göze alabilirdim,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!