Sonbahardaydım artık
Kahverengilerden bir zaman
Alıp götürmüştü
Ölümün kıyılarına
Ağustos kadar yalnızdım
Ağustos kadar yorgundum
Ağustos gibi gariptim.
İçimin sıkıntısı yüzümden okunuyordu sanki
Kuşlar bile selamı esirgemiş
Haberlerini kesmişlerdi
Bin bir derde deva değildim
Bin bir derdin içinde adım vardı
Mermer taşlara siyah yazılarla
Soğuk ve sessiz bir yazımdı
Sonbahardaki Ağustos suskunluğu
İçimde açan tek bir çiçek yoktu
Tek bir meyvem olmayacaktı
Bana benzeyen benim gibi kokan
Benim gibi ölecek
Bütün aylar gelip geçecekti
Benim aklım hep Ağustos ta kalacaktı
Kahverengiler çoktan unutulmuştu
Dökülen yapraklara beyazlar çoktan vurmuş
Kışı kökten getirmişti
En kara kıştı benimkisi
Ağustos kadar karanlık
Bir hayalin gölgesindeki
Gerçekleşmesinin bedeliydi
Kayıp gitmeler
Acıyla karışıktı bu yağmurlar
Yüzümü yanaklarımı acıtırdı
İstemeden ürkek ürkek
Sanki kusura bakma der gibi
Ağustos kokardı işte yağmurlar
Siz bilemezdiniz
Neler saklıydı içinde
Bir Ağustos belası yanaklarımda
Ne olur susturun içimi
Ne olur susturun yüreğimi
Bırakın atmasın
Bırakın çırpınmasın boşu boşuna
Gerçek diye bildiğiniz bu garip boşluklarda
Aklın alamadığı bir garip harmoni
Koca bir karışık salata
Ne olur artık bunun limonu ben olmayım
Sıkın kafama
Gideyim ben bildiğim tek yoluma
Bırakıyordum kâinat seni artık
Bu sessizlikte bir Ağustos daha gidiyordu
İçindeki suskunlukların
İnce ve keskin haykırışlarınla
Yaşamdan tek talebim
Sakin ve sessiz bir hayaldi
Işığı üstüme çekmek
Çiçeği kurutmasına sebep olmak gibiydi
Bu son Ağustos tu
Ama hiç biriniz farkına varamadınız
Hiç biriniz Ağustos u elinde tutamadınız
Hiç biriniz Ağustos un elini ısıtamadınız
Ağustos belası
Hasat zamanı canavarı gibi
Yakacaktı gönlümdeki tüm ekinleri
Başak başaktı her umut
İlmek ilmekti tek bir ip
Boynuma geçecekti
Ölümü seyreden her gururlu asker gibi
Yapamadıklarımdan uzayan listem
Yazılamayacaktı soğuk mermer taşlarına
Siyah atkımla beremi atıp
Bıraktım kendimi beyazların içine
Beyazların içinde
Kırmızı bir güldüm
Ama yüzüm gülmezdi
Biraz durgun
Çokça yorgun
Oldukça kırgın
Hissettirmeyen yüzü solgun bir bakıştı
İçim yanarken
Susarsın
Gözlerde yaş
Durduk yere akmadı hiç Ağustosun yüreğinde
Ağustos tum
Yalnızlıkta doğdum
Sakinleştiricilerin sakinleştiremediği
En kutsal vadide
Deli Kanlı her hücresine kadar Deli Kanlı doğdum
Deli Kanlı bir Ağustos’tum.
Şimdi Sustum.
Çünkü Ağustos’tum.
Sondum….
‘Bitmemiş son dediğimiz hiçbir şey
Solmamıştır güneşle kavurduğunuz hiçbir şey
Ölmemiştir yüreğinizle sevdiğiniz şeyler.
Devam edecek ama yorgunum düşler
En kısa solukta inecek var soluk almamak üzere’
Kayıt Tarihi : 28.1.2006 00:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!