Ağlatmayın gökyüzünü

My Poem Halil Köse
59

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Ağlatmayın gökyüzünü

Doğru bildiğim birdir…
Yolum hak, sözüm delildir…

Bayram sabahına ağlar savaş çocukları…
Bir gün herkesi yakar mazlumun gözyaşları…
Hüküm Allah’ındır…
El-Kahhâr ismiyle,
“İmhal eder ama asla ihmal etmez.”
Nice tahtlar kurulur, dağılır…
Firavun’lar, Nemrut’lar yıkılır…

Kundaktaki bebeği öldüren beşerîn azgınları,
Ağlatmayın gökyüzünü, öldürmeyin çocukları…
Zalim eller tutmasın, gülüşleri solmasın.
Kirli eller temiz yüreklere dokunmasın…!
Gökyüzü ağlamasın, umutları kırılmasın…!

Son sözümdür bu isyan, son sözümdür zalime…
Artık susmam hey Dünya, aldanma garip hâline…
Zulmün ömrü biter, mahşere kalsa da hükmün…!
Herkes ettiğini bulur bir gün…!
Ateş düştüğü yeri yakmaz o gün…

Kıymayın masum çocuklara,
Sessiz çığlığın hırçın ızdırabı çarpar dalgalara…
Onlar bebek, günahsız, suçsuz, onlar masum.
Gözleri daha güneş görmemiş,
Bir damla süt gibi saf, ana sütü emmemiş.
Yalan bilmeyen diller, bir kelime etmemiş…

Bir can düşse, canıma değermiş gibi yanar…
Yüreğim sızlar her çığlıkta, yandıkça yanar…

Kıymayın… Kıymayın masum yavrulara.
Kıymayın cennet yüzlü çocuklara…
Onların gözleri gökyüzü gibi berrak,
Henüz açılmamış kitapta bembeyaz bir yaprak.
Onların yürekleri kuş gibi hafif,
İnce gül dalı gibi naif…

Yazarken titriyor ellerim, dayanmıyor gözlerim.
Dinleyin; dağı patlatır, vallahi bu sözlerim…!
Ben garip bir kulum, nefsimden değil dediklerim.
Zulmünüzle kendinizi iki cihanda yakmaktır…
Yalan dünyada sonunuz, gaflet çukuruna çakılmaktır…

Gökyüzünün kucağında küçük bir beden,
Yüreğinde acı, kirpiğinde umut, gözünde nem.
Yardım bekler Âdemoğlundan, her yerden,
Bir kuş kanadıydı ömrü zaten, cennete çırpan.
Sessiz bir duanın gürültüsüydü canımızdan kopan…

Ne toprak isterler, ne de zafer,
Bir dilim ekmek, bir elmalı, pamuk şeker…
Top mermisi nedir bilmez melekler,
Parçalanmış yüzleri görüp de utanmayan yüzler…

Hey Dünya…
Çocukların düşlerinde yoktur barut kokusu…
Hey Dünya…
Onlarda gül kokusu, cennet kokusu.
Vazgeçin…
Yüzünüze vurmadan alevler, cehennem kokusu…

Bir yürek yanar, dağ olur, köz olur, yanarız yanar…
Bir çığlık gecede yankı bulur, arşa dayanır…
Bir dua düşer göğe, saf ve duru; masumca…
Kubbe başımıza yıkılır, kıyametin sonu olur…
“Kıymayın… Garip çocuklara. Kıymayın ne olur…”

Ne bayrak, ne kin, ne soğuk hesap onlarda.
Küçücük cana değmesin azap, titrer dağlarda.

Daha oyuncaklarını bırakmadan yere,
Kurban etmeyin tanklara, füzelere…
Yazık ettiniz, yenildiniz süflî duygulara.
Kıymayın… Kıymayın… Masum çocuklara.

Bir ekmek kırığı için tutuşur elleri,
Sıcacık düşler kurar uykusuz geceleri.
Ne anlar kurşundan, silahtan, kinden?
Bir tebessüm bari olsaydı annesinden.
Ne olur…
Kıymayın masum çocuklara.

Adını daha yeni söylemişti annesi…
Yüreğinde patladı katil uçağın sesi…
“Zulümle abat olanın akıbeti berbat olur.”
Kendi kirli düşlerinizi kurmak için
Kıymayın masum çocuklara… Kıymayın…

Kimin savaşı bu? Kimin intikamı?
Bir çocuğun gözyaşı kadar haklı mı?
Kıyamet bile bekler onların susmasını,
Allah aşkına…
Kıymayın masum çocuklara.

My Poem Halil Köse
Kayıt Tarihi : 9.6.2025 23:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!