Hicran dolu yolda, dert içindeyim.
Keder kervanında yandım ağladım.
Uzak diyarlarda yok içindeyim.
Varlıktan, yokluğa indim ağladım.
Çıktım yükseklere seni izledim.
Bir tebessüm ile vahı gizledim.
Kanlı gözyaşında ahı gizledim.
Deryanın suyuna sindim ağladım.
Hoş olan çok, hoşnut olanı pek az.
Bir tebessüm eyle, dur, bekle biraz.
Gayretsiz bir ömür, kıblesiz niyaz.
Rahmana el açtım, andım ağladım.
Bağladılar beni bir yaş oduna.
Acımadan attılar ateş topuna.
Ruhumu soktular kızıl koruna.
Yana yana bittim, söndüm ağladım.
Ağustos ayında canı titreten.
Şubat ayazında kanı titreten.
Bir ömür boyunca ânı titreten.
Zamanın atına bindim ağladım.
Gördüm yalan dünya,yalansın yalan.
Senden arta kalan, hep sahte olan.
Asıl olan iken bölmeyi bilen.
Seni hakikatlı sandım ağladım.
Yüksünme, bugün var yarın yokum ben.
Acıya, bakarsan hayli çokum ben.
Dünya!, dünya sana karşı tokum ben.
Şeytani nefsimi yendim ağladım.
İnsan seyreyledim insan kalmamış.
İnsandan doğmuş da insan olmamış.
Bu dünyada haktan yana durmamış.
İki çift sözüne kandım ağladım.
Sultan Süleyman'a kalmayan dünya.
Bir türlü kesesi dolmayan dünya
Mazlumdan yana olmayan dünya.
Garibin yurduna kondum ağladım.
Esen yele geçen ömrünü soran
Yüzünde aşılmaz fırtına, boran.
Estikçe garibi hayattan yoran.
Rüzgarlı dağında dondum ağladım
AKÇA dünyadan bu karanlık hana.
Düşünce kavruldum ben yana yana.
Hayal sofrasında ekmegi kana.
Umudun aşında bandım ağladım.
Abdulkadir Çakmak
Kayıt Tarihi : 30.4.2024 10:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!