babam öleli birkaç ay oldu
birkaç yüzyıl, birkaç ömür
hangisi daha uzun sürer, kim bilir
baba merhaba, ben mustafa
seni toprağa gömüp
başında dualar uydurmak için doğan uykusuz çocuk
tanrıdan helallik isteyen şaki
şarkısında unutkan
baba bana nefes üfle
fesleğenler ekeyim çürüyen etlerine
mezar taşının sağ yanındaki somurtkan tarihi
sileyim
takvimleri yırtayım
ağlayayım
babam öldü
herkes gibi dipsiz bir çukurun
suskunluğuna gömdük onu
üzerine serpildi gürültülü gözyaşlarımız
resimleri söktük yerinden
rutubete batmış hatıraları sirkeli bezle sildik
simsiyah bir sigara lekesi tüttü
çivilerin yaraladığı duvar diplerinde
sakalım ve öksüzlüğüm, babamın ölüsüyle yaşıt
sizin olsun bütün imgeler, söz oyunları
babam, nasıl diyeyim, yok artık
baba beni dölle, bana hayat ver
annemin rahmine iliştir, öldür beni
dilini öğret susarak, mülkiyeti meçhul sorularımı yanıtla
ölürken canın çok yandı mı mesela
yağmurlu havalarda mı ıslandı gençliğin
toprağına kuşlar konuyor mu
uyan hadi, sabahı götürelim ait olduğu yere
çünkü ben, oğlun, abin mustafa
kalabalıktan tecrit gaffar
unutkan yüzyılın hatırşinas çocuğu
rahman ve rahim olan yok oluşların adıyla
ihtiyarlıyorum yokluğunu, elimi sakın bırakma
babam öleli birkaç ay oldu
birkaç bireysel ihtilal, birkaç kayboluş
tarihi geçmiş melankoli ve ucuz şarap terapileri
duran zaman, durağan mekan
baharı çürüten suskun bir kış
birkaç yüzyıl, topaklanmış keder biraz
hangisi daha uzun, ne fark eder
babamın diktiği ağaçlardan acı meyveler topladık bu yaz
son fotoğrafımızın asılı durduğu duvar yıkıldı
birlikte eskittiğimiz şemikler kavşağı’nda
parmakla gösteriliyor mavi leylaklar
her seferinde ölümü mırıldanan şu paslı mızıka
saçlarını beyaza batıran hastane koridorları
mızrabı hırpalanmış buruk sazın
kuru toprağa sesleniyoruz sen diye, kalkmıyorsun
elimi bırakabilirsin artık baba
bundan sonraki gökyüzü tanıdık
koşar adım parka giden bir çocuk
tepetaklak düştü az evvel
bir bir ezildi kaldırım çatlaklarındaki
sıkış tepiş karıncalar
güvercinler havalanıp gökyüzüne sığındı
baba yardım et, gıdım gıdım dökülüyor ilk kanım
ben bir bahar pususunda yalnız kalmış
ve senin yokluğunla terbiye edilmiş
öksüz bir eşkıyayım
babam olsa uyurdum muhakkak ben de
babam şarkılarda sancılı bir ihtilal
Kayıt Tarihi : 11.9.2025 15:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.