İnsanlar derin kayboluşlarını unutturmak
Ve unutmak için bir arada yaşıyorlar sanki...
Yaşamak değil de 'yaşayamadıklarının'
O büyük kalabalıklarda
Nasıl olsa görünmez sanıp
Hayattan istifa etmemek adına
Yaşıyormuş gibi yapıyorlar belki de...
Yüzlerine takıp ve sonsuz bir inatla çıkarmadıkları
Gündelik zevk maskeleriyle
Tehlikesiz heyecanlar limanlarında
Demir atıp
O limanda aydınlatıyorlar uyurgezer ruhlarını...
Yaşadıklarını ispatlamaya
Tüm gücünü harcar bu insanlar...
Bizim bildiğimiz 'demirlerin' aksine
Tuhaf limanlara atarlar demirlerini...
Ve yüzlerinde kalın kirli bir maskeyle
Dünyayı doldurur uyurgezer ruhları...
Bu paslı ruhların
Son hızıyla arttığı yer ve gök arasında
Sıkışıp kalmışlığım
Hüznümün duvarlarını
Daha bir yükseltebilme adına yarışıyor sanki...
Anlayamadığım
Ve artık anlamak için
Hiçbir çaba harcamadığım
Birçok şeyin yanında
Anlaşılmayacağımı gayet iyi biliyorum...
Gel gör ki;
Anlatamadıklarım
Yüreğimi taşıyamayacağım kadar
Ağırlaştırdığı bir zamanda,,
Aykırı varlığımın eksik kalan
Sende kalan parçasını gördüm
Aykırı çerçevendeki yüzünde-bakışlarında...
Uzak ve YALNIZ şehirlerin umutsuz vaatlerini biriktiriyorum zulamda
Suskunluğumun voltalarında işliyorum en ağır başlı cinayetleri...
Delirmişliğimizin dışlandığı
Tepeden tırnağa yalana batmış bu hayatın suratına çarpıyorum
Aykırı çerçevende gördüğüm yüzünde ve bakışlarındaki
Eksik kalan parçamı...
Sevilay YücedağKayıt Tarihi : 25.10.2008 03:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yüreğin ve kalemin susmasın Sevilay Bacı.
İnsanlar derin kayboluşlarını unutturmak
Ve unutmak için bir arada yaşıyorlar sanki..
Yaşamak değilde (“Dahi” anlamındaki “de” ayrı yazılır) 'yaşayamadıklarının'
O büyük kalabalıklarda
Nasıl olsa görünmez sanıp
Hayattan istifa etmemek adına
Yaşıyormuş gibi yapıyorlar belkide.. (“Dahi” anlamındaki “de” ayrı yazılmalı)
Yüzlerine takıp ve sonsuz bir inatla çıkarmadıkları
Gündelik zevk maskeleriyle
Tehlikesiz heyecanlar limanlarında
Demir atıp
O limanda aydınlatıyorlar uyurgezer ruhlarını..
Yaşadıklarını ispatlamaya
Tüm gücünü harcar bu insanlar..
Bizim bildiğimiz 'demirlerin' aksine
Tuhaf limanlara atarlar demirlerini..
Ve yüzlerinde kalın kirli bir maskeyle
Dünyayı doldurur uyurgezer ruhları..
Bu paslı ruhların
Son hızıyla arttığı yer ve gök arasında
Sıkışıp kalmışlığım
Hüznümün duvarlarını
Daha bir yükseltebilme adına yarışıyor sanki..
Anlayamadığım
Ve artık anlamak için
Hiç bir (hiçbir) çaba harcamadığım
Bir çok (birçok) şeyin yanında
Anlaşılmayacağımı gayet iyi biliyorum..
Gel görki; ( Bağlaç olan “ki” ayrı yazılmalı)
Anlatamadıklarım
Yüreğimi taşıyamayacağım kadar
Ağırlaştırdığı bir zamanda,,
Aykırı varlığımın eksik kalan
Sende kalan parçasını gördüm
Aykırı çerçevendeki yüzünde-bakışlarında....
Uzak ve YALNIZ şehirlerin umutsuz vaadlerini (vaatlerini) biriktiriyorum zulamda
Suskunluğumun voltalarında işliyorum en ağır başlı cinayetleri...
Delirmişliğimizin dışlandığı
Tepeden tırnağa yalana batmış bu hayatın suratına çarpıyorum
Aykırı çerçevende gördüğüm yüzünde ve bakışlarındaki
Eksik kalan parçamı...
Not: Bir de dize sonlarındaki iki noktaların yerine üç nokta konulmalı.
TÜM YORUMLAR (2)