Maviş gözlü kar tanem, evimin şirin gülü
Sevgi ile karılıp sunulan tek ödülü
Gülüşüne kurbanım annesinin bülbülü
Yaramaz şehzademiz seni şeytan çekici…
Dudağın çikolata, yanağın bal kovanı
Şiir lâmer şiir lâm
Şiir kelâm vesselâm
Gönül tasımda belâm
Çalıp gitmezse baykuş…
Şiir bir ağrı dağı
Dikenli düşünceler içinde geziyoruz
Çiy düşen yüzümüze, elimize batıyor.
Bilmez gibi yapsak da aslında seziyoruz
Damarlarda tutunan dikişimiz atıyor.
Kördüğümler yapmıştık oysaki dikişlere
Dikkatimizi verdik dünyadaki işlere.
Ayın gümüş saçına sevdam takılıp gitti
Karıştırsam düşleri neresinde bulurum
Lacivert buz pistinden kayarak kaçtı güneş
Yavaş yavaş kayboldu kızıllığın koynunda.
Akşam ayaz vurdukça içimi yaktı ateş
Ömrün bütün çilesi gecenin mi boynunda?
Aklıma düşen bu kor söyle sen değil misin?
Ne için uğraşayım boşa gitti her çabam
Genlerimiz uyumsuz ne anamsın ne babam
Üzülmek de gereksiz kalmasın tek merhabam
Tadın tuzun kalmadı sen eski sen değilsin.
Adın vardı semanın karanlık kubbesinde
Sonsuzluk yağmuruyla Mekke’ye geliverdin
Selam durdu ateşler dünyanın habbesinde
İyiliği yaymaktı insanlığa tek derdin
Yüzündeki tebessüm kararttı yıldızları
Eğildi hurma dalı selam ey Habib dedi
bu şiir senin için okur musun bilemem
Azrail tutsa artık nefretimi silemem
soyun silsilen için iyi tek şey dilemem
güneş patlar arz kurur seni gördüğüm zaman
kurtulmak mümkün değil her yerden çıkıyorsun
Sitem ettim savaşa, sitem sana az dedim
İşitmedi galiba belki de ahraz dedim
Tutup verdim kalemi istiyorsan yaz dedim
Ey vicdansız ey gafil nedir senin telaşın
Memnun musun halinden zehirle dolsun aşın.
Sitem ettim savaşa, sitem sana az dedim
İşitmedi galiba belki de ahraz dedim
Tutup verdim kalemi istiyorsan yaz dedim
Ey vicdansız ey gafil nedir senin telaşın
Memnun musun halinden zehirle dolsun aşın.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!