İda kıyılarında akşam
eserken deniz yeli
ıslak mavi ve serin
fesleyen kokardı ellerin
güneş batmak istemez
öyle yorgunum ki
şimdi köyümde olsam
avlu kapımızın ardındaki
o asmanın altına
bir güzel uzansam
tıpkı
bu ne tesadüftür ki
aynı yerde karşılaşıyoruz seninle her gün
hem de kaç kez
içimizde kıpır kıpır bir heves
sende bir telaş
bende bir telaş
kulağım seste
bir çığlık attı atacak
şu çıkmaz sokakta gece
yataklar iğneli kuyu
arı kovanı yastıklar
cigaralar yakarım üst üste
Git başımdan deli sevda
Deli etme beni
Unumu çoktan eledim ben
Astım eleğimi.
haydi çocuk
kalk şu ekran başından artık
gel atçılık oynayalım seninle
çık sırtıma
sür dığıdık dığıdık
götüreyim seni
yana yakıla
kim ördü diye arayıp duruyoruz
bu duvarı aramıza
senin elinde bir çekiç
benim elimde mala!..
bir ev isterim
iki göz oda bir sofa
altı toprak
üstü gökyüzü
bir ev isterim
babasının kucağında dün
vurdu Filistinli bir çocuğu
Auschwitz’de vurulmuş
bir yahudinin torunu
Anne Frank’ın hatıra defteri
kulağımda annemin çağıran sesi
elimiz yüzümüz toz toprak
çekilirken sokağımızdan akşam güneşi
oyunlarımızın en güzel saatleriydi
kilit nedir bilmezdi kapılarımız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!