Nereden bilecektik ki
Zifiri karanlıkların arifesi
Yaprak dökümüdür eylül
Bilemezdik ki
Sevdaya maraz düşer
Aşklara hasret vede sürgün
Gelin dostlar candan bir yol gidelim
İnsanca oturup sohbet edelim
Haktan hukuktan gel bahsedelim
Her şey yeme içme giyme değil ki
Kardeşlik örneği işte bu vatan
Açıp da kollarını sarmak zor sanıyorsun
Bir yürek evren kadar büyük aldanıyorsun
Ak kara ne fark eder nurludur adem tenim
Noksansız yaratılan ben dünyaya benzerim
Denizdir kaynar kanım ırmaktır damarlarım
Sağ yanım Çanakkale Sakaryadır sol yanım
Gözleri olup görmeyen
Kulağı olup duymayan
Dili olup konuşamayan
Türkler Onurla Erdemle
Demokrasi Hürriyet Vatan dedi
Gördüğüne duyduğuna inan
Çok daraldın biliyorum
İçine sinmiyor gördüklerin
Ve anlamsız baş eğmelerin
Ve sensin suçlusu ve de benim
Bir hiç uğruna vazgeçilen erdemlerin
Ve varoluştan bu güne tüm değerlerin
Yürekler kandil gibi
Yanıyor hak ateşinde
Ölüm hak dünya fani
Bu gece kadir gecesi
İhsanı bol gani gani
İnsanlık yaşıyor ölmedi daha
Bu ne gam tasa bu nasıl caka
Yanıyor alemler yakan yakana
Koltuk var bedava kapan kapana
Lafları var koca beş para etmez
kime bu ay bu yıldız
bu güneş doğar kime
nefes gibi sımsıcak
bu yürek çarpar kime
tutsam da tutunamam
alışamam sessizliğe
Bizimdi doğan her güneş
Ufkun gün batımı gibi sıcak
Seher vakti huzuru bizimdi
Gülümseyen yüzlerimiz vardı bizim
Caddeler sokaklar kaldırımlar
Ne güzeldi çöpçülerin süpürgesi
Düşünüp dururum tarifi yoktur
Cümle si şaşırmış fiili çoktur
Aptallık cahillik hedefsiz oktur
Güneşi gösterip ayı vurmuşlar
Başa gelip dert bağrını yakmadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!