Ah yar
Adınla ağladım yine bu gece...
Ne dua oldun dilime,
Ne beddua kadar içten bir sitem...
Sadece sustum, sustum.
Ve sustukça çürüdü içimde sesin.
Ne kalbim kaldırabildi seni,
Ne de göğe çıkabildi acımın ağırlığı.
Sanki adını her andığımda
Bir yanım daha toprağa gömülüyor gibi
Seninle değil,
Sen’sizliğinle çürüyen bir ben kaldı geriye.
Ah yar Ah be
Sen bir hatıra değil,
Sen, ruhuma kazınmış bir imkânsızlıktın.
Tutamadığım bir el,
Gömemediğim bir hayaldi gözlerin.
Ve ben her gece,
O hayalin yokluğunda bir ölü daha doğuruyorum içimde.
Ben seni her sevdiğimde, içimde bir söz daha gömüldü.
Gözlerim... ah, o sana bakmalara doymayan gözlerim,
Her şeyde seni aradı,
Her şeyde seni gömmeye çalıştı.
Ama sen ölmeye bile yeltenmedin içimden.
Adını anmak haram gibiydi,
Ama unutmak da küfrün başka bir şekliydi.
Ne seni yaşar gibi sevebildim,
Ne de unutur gibi susabildim.
İkisi arasında Araf’a düştüm kaldım
Ne sevmek diriltti beni,
Ne unutmak mezarını tam kapatabildi içimde.
Her kırıldığımda, içimden bir ben daha söküldü ve seninle gitti.
Ah yar…Ah be
Ben seni beklemedim…
Beklemek, diri diri mezara girmeye razı olmaktı.
Ben içimde taşıyarak çürüdüm sana.
Ben seni toprağın altına koydum
Ama mezarını içime kazıdım.
Üzerini örtemedim…
Çünkü hâlâ nefes alıyor hasretin,
Ve ben hâlâ
Senin nefessizliğinde boğuluyorum.
Adınla ağladım gecenin en sustuğu yerde.
her sabah, yokluğun kan gibi akıyor içime, içime ansızın ,Uyanıyorum...
Ama her uyanış, mezarıma açılan bir kapı gibi.
Gün doğmuyor bana; karanlık sadece başka anlamsiz şekil alıyor içimde
Her sabah, sensizliğin çürümüş soluğu siniyor tenime.
Gelme sakın gelme
Çünkü gelirsen… yine gözlerine tutulurum.
Yine seni affederim, yine kendimi unuturum.
Artık içimde ne af kaldı, ne yer…
Artık sevmek bile kapanmayan kabuk tutmayan yara büyütüyor içimde.
Gelme…
Çünkü bu defa seni içime almak, kendimi tamamen gömmek olur.
Ve ben… içimde çoktan kazdığım o mezara seni bir kez daha indiremem.
Çünkü bu defa, seni orada bırakacak kadar güçlü değilim.
Bu defa... seninle birlikte kapanır o mezar. Ve ben sonsuza dek orada kalırım.
Ah yar Ah be
Sen içimde hâlâ diri duran
Bir imkânsızlıksın.
Yanına varılamayan,
Ama geride de bırakılamayan.
Ben seni sevmekle kalmadım…
Ben seni
Gömemediğim tek ölü olarak yaşattım içimde.
Ve şimdi...
Sana dair ne varsa,
Bir ağıtla mühürledim.
Her gece yeniden gömüyorum seni
Ama bir Fatiha bile okuyamıyorum üzerine.
Çünkü sen…
Henüz hiç ölmedin içimde.
Söyle bana…
Gerçekten ölen sen misin?
Yoksa ben miyim… seni yaşatırken içimde çürüyen?
Mezarın benim bedenime kazındıysa…
Sahi
Toprağa düşen kimdi?
Yoksa... sevgime mi gözlerini kapattın hep?
Sana varlığımı verdim… ama sen yokluğumda bile duymadın beni.
Ve şimdi soruyorum son kez:
Mezarını içimde taşıdım yıllarca…
Ama söyle bana şimdi:
Gerçekten ölen sen miydin,
yoksa seni yaşatmaya çalışırken
gün gün silinen ben miydim?
Kayıt Tarihi : 14.6.2025 21:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!