Adım hüzündü benim
yaşamın varolmuşluğunda.
Yaşam denen kargaşa içinde yenik düşmemek için
tüm çabalar,
tüm direnmeler,
ve bitmek bilmeyen zamanlar.
Yüzlerdeki gülümsemeler,
sahtelikler,
sabırsızlıklar,
anlamsız istekler.
Koştukça peşinden erişilmeyen gönüller,
ulaşılmayan sevdalar,
pertavsız üzerinden görünen ablak suratlar.
İstemek gerekir hayatın barışıklığını.
Yaşamak gerekir yalnızlığı,hüzünü,
gökkuşağının o renkleri altında inançlılığı.
Uzanıyorsun hayata doludizgin,
ellerin kadehlerdeki zehirden benek benek,
bir ziftin çıkardığıdumandan sapsarı olmuşçasına.
Sapık ruhların çıkardığı teraneler,
köhnemiş masalardaki zift kokulu tablalar arasındaki alışverişler,
Ve kurumuş dudaklardaki anlamsız sözlerle beraber,
manasız ifadeler.
Adım hüzündü benim arkadaş.
Yokolmuşluğun arasında hiçliklerle pekiştim,
varolmuşluğu yakalayamadım.
Bulutların arasından yüzünü gösteren güneş gibi
yaşamın sirtaki oyunu,
bir öyle bir böyle.
Ve bir virane yıkılmışlığın içersinde,
Yalnızlık oyunları.
Varlığını hissedemeden yaşamak,
bir gül dikeninin kanattığı gönüllerdeki sevda oyunları arasında yok olmak.
Demli bir çayın tadı gibi buruk yaşamın içinde,
Sek bir içkinin verdiği sarhoşluk kadar acımasız,
bir sevda kadar kalleş,
Ve bir dost kadar arkadaş sensizliğin çığlıkları.
Adım hüzündü benim
yaşamın varolmuşluğunda.
Kayıt Tarihi : 11.3.2006 09:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)