Bir tual var önümde
Alabildiğine büyük, duvardan duvara
Boyamak gelmiyor içimden
Elim küsmüş fırçalara
Paletimde renk renk siyahlar
Neyi,nasıl çizsem bilmiyorum
Giderim Deme Bana (deneme)
Geldiğin günü hatırlıyorum,tali yoldan önüme çıkmış,hayatıma girmiş,ardımda hiçbir şey bırakmadım demiştin.O kadar saf ve beyazdın ki,karanlığımı dağıtıyordun, ve o kadar masumdun ki, vuruluyordum sana adım adım.
Öyle dolmuşum ki senle her anımdasın,bütün şiirlerde sen varsın,bütün şarkılar sana yazılmış sanki, yüreğime öyle kazımışım ki damarlarımda dolaşıyorsun,ve o kadar bağlanmışım ki, nefes gibisin, su gibi muhtacım sana.
Sen iyi bilirsin kendine aşık etmeyi, en taş kalpli insanı bile.
Avını seçer, türlü hünerlerinle bağlarsın kendine domuz bağıyla, su gibi, nefes gibi muhtaç olduğunu sanır insan sana.
Sonra bırakıp gidersin,bir faili malum daha düşer toprağa ve senin için yazılan tutuklama kararlarından biri daha eklenir dosyana.
Yolcuydum…
Yaşadığın şehirden geçtim,
Bu gece, tam iki buçukta
Dizlerim yorgun, ben perişan
Göz kapaklarım birbirine küs
Sönen yangınımın ilk kıvılcımı
Kuruyan pınarımın son damlası
Sensin rüzgarıyla yelkenimi havalandırıp
Gemimi batıran lodos fırtınası
Bahara erdim derken kara tutulmamın
Yelkenleri yıkılmış,dümeni kırık, batmak üzere olan bir kentin en tenha mavisindeyim gecenin bir yarısı. Her köşesini öfkeyle dönüyor,en ücrasında bile nefret soluyorum.
Kimse kalmamış,sokaklar bomboş,bütün sevdalar terk etmiş,sönmüş bütün ışıklar.Karanlık kaldırımlar duymuyor çığlıklarımı, öfkemden bütün kelimeleri katledip gömüyorum birer ikişer kara deliklere, en çılgın dalgalar şahit oluyor cinayetlerime ve nefretim taşıp karıştıkça kumlara azgın mavi bile kirleniyor kıyıya her vurduğunda.
Öğütler veriyorum geceye,aslında ağıtlar yakıyorum geçmişime ve katledeceğim kelimeleri süslüyorum keşkeler ile, o kadar çok var ki kelimeler tükeniyor,keşkeler bitmiyor. Yeni farkına varıyorum geçmişle ne kadar oyalandığımın, dost bildiğim ama olmayan yalnızlığın peşinde koşmakla ne kadar da zaman harcamışım.
Boşuna harcamışım.
Boşuna hırpalamışım bu yüreği.
“Yine seversin kalbim,uslanmazsın ki” diyerek seni avutmak kendimi kandırmak olur biliyorum. Kaç kere sevebildin ki bu güne kadar, kaç kere korlara daldın yaralı yarı canlı çıktın yangınlardan,biliyorum çok değil, her defasın kapatıp kapılarını kendini dünyana defnettin, iyi mi ettin? her seferinde yalnızlıktan bunalıp sonuna kadar açılan da sensin.
Peki hangisini unutabildin yada hangisine kavuşabildin, hiç. Hangisinden bir kesik almadan kopabildin,hangisinin izi yok bir yerlerde ya da hangisinin yarası kapandı, hangisinin isminin duyunca titremiyorsun,hangisinin anıları zaman aşımına uğradı, hiç birinin değil mi? Ne zaman yalnız kalıp birini düşünsen kimliği belirsiz hüzünlerle doluyorsun,ne zaman sigaradan derin bir nefes çeksem sen hatıralar deryasına dalıyorsun ve her seferinde acılarında boğuluyorsun.
Vazgeçtim bu şehrin her köşesinden,gündüzünden gecesinden, ilk kez değil ama son kez vazgeçtim bu şehirden, kaldığım yerden devam edeceğim savaşıma, bir başıma, her defasında kurtarırdın ya ellerimden, şimdi yoksun ne bu şehri ne de beni kurtarabilirsin artık, bu son gece ya bu şehir beni yutacak ya da ben onu yakacağım,ikimizden birine sabah olmayacak, ya o kül ya da ben toprak olacağım…
Hani sen yoksun ya, yağmurlarla yarıştı gözlerim epey bir zaman, damla sayısına bahse girerek. Fırtınalar küçük kaldı iç çekişlerimin yanında, buz dağları eridi de yangınımı söndüremedi, volkanlar bile korktu yüreğimin korundan…
Hani gittiğin gün var ya, o gün ben seni geçmişime gömdüm. Yarınlarımda olmayasın diye, acaba bugün mü diye yeni umutlarla her gün yeniden doğup her akşam ölmemek, ha geldi ha gelecek diye yol gözlememek için seni dünlerime gömdüm. Ve gittiğin günden beri her güne toplu bir mezar kazdım hiç acımadan yüzer biner katlettiğim anılar için.
Hakkını Helal Edecekmisin
Beraber büyütmüştük
Sevdamız bir bebek gibiydi
Evcilik oynayan çocuklar misali
Toz pembe bir dünyamız vardı
Beni bilemezsin sen şaşkın
Ne nasırlar tuttu bu yürek
Kaç defa törpüledim de
Boranlara kattım kırıntılarını
Ne derin mavilere gömdüm
Ulaşılması zor sevdalarımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!