Karşıma geçip durdun
Ne isim ne adres sordun
Beni yüreğimden vurdun
Yağlı kurşunlara gelesin
Öyle bir bakış baktın
Gönülleri çepeçevre kuşatan
Okuduğunu an ve an yaşatan
Mısralara dizelere can katan
Bu harika sese kurban can dost
Güzellik üstüne güzellik bindiren
Sensin bu evin temeli sensin direği
Sensin bedeni, sensin canı ve yüreği
Var mı hastayım diye yatmanın gereği
Ben yatarım melek yüzlüm senin yerine
Al ömrümü hepsi senin olsun, kes biç
Kusursuz bedeni tamamlayan baş olsam
Dilin dudakta bıraktığı yaş olsam
Sürmeli göz üstünde kirpik ile kaş olsam
Sönmez bu ateş, dinmez bu hasret
Sabah akşam sokulsam koynuna
Ulan Recep
Neler yaşamadık seninle
Şu şarapsa koyağında
Ayak yalın baş açık
Naylon ibrik eskilerini
Gün ışığında kalan buz gibi
Yavaş yavaş eriyip akmış
Hakiki bala dökülen tuz gibi
Hem sağlıksız hem yasakmış
Pamuk ipliğiyle bağlanmış
Kedinin aslanı boğduğu yerde
Doyacaksın strese çileye derde
Sorma sakın hak adalet nerde
Sabret dost sabret geçer elbet
Yerde sürünmeyi öğreneceksin
Varlığım sis yokluğum ışık saçmasın
Unutulduğum yerlerde çiçek açmasın
Gündüz aklın gece uykuların kaçmasın
Korkma len korkma ben adam yemem
İster Mehmet olsun ister Ali ister veli
Yarasını kendi saracak
Güçlü bir meclis kuracak
Sandıkta hesap soracak
Karar yüce milletindir
Olmayacak ayrı gayrı
Unutarak bana verdiğin sözleri
Görümlük ettin kömür gözleri
Hani kıskandıracaktık herkesleri
Peki bu düştüğümüz hal nedendir
Aylar oldu bak görüşmeyeli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!