Karnım tok boş sözlere
Maşasız yapışmam közlere
Baksana sen şu gözlere
Kaçın kurasıyım ben
Bir bakışla yanar mıyım
Kara yazım şimdi oldu kapkara
Pula döndü cebimdeki para
Düşürdünüz sıkıntıya dara
Kahrolun emi kahrolun hepiniz
Her dönem deneme tahtası yaptınız
Kuru bir ot
Cansız bir yaprak
Buruşturulup atılmış
Bir gazete parçası
Bir elbise eskisi değil
Dilinden dökülen kıvılcımla
Yoruldu gözlerim yol gözlemekten
Fakat senden hiç bir ışık görmedim
Tükendi ömrüm seni özlemekten
Fakat senden hiç bir ışık görmedim
Taş mı toprak mı sende ki kalp nedir
Ağlama, ağlama ne olur nazlı gülüm
Değmem göz yaşlarının bir tek damlasına
Sayılı gündür biter elbette bu zulüm
Değmem göz yaşlarının bir tek damlasına
Ağlayıp dövünmek çaresizlere hastır
Elem keder hepsini unut sil
Yataklara düşmeden önce
Sağlığın kıymetini iyi bil
Yataklara düşmeden önce
Hızla gelip geçer zaman
Talih oyuncak yaptı elinde
Ağlattı durdu gurbet ilinde
Buruk bir tat var dilimde
Virane köşelerde içmiş gibi
Bırakın yakamı bırakın yeter
Karşıma geçip durdun
Ne isim ne adres sordun
Beni yüreğimden vurdun
Yağlı kurşunlara gelesin
Öyle bir bakış baktın
Harama olana uzatmadım elimi
Yalana dolana çevirmedim dilimi
Ne başımı doğrulttun ne belimi
Ne olur yürü ya kulum de Yarab
Hem uykusuzum hem de yorgun
Zamana çok yalvardım çok duymadı
Söz dinleyip dursa ne olurdu sanki
Acımasızca hızla geçip gitti durmadı
Söz dinleyip dursa ne olurdu sanki
Göz göze gelip bakıştığımız bir anda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!