Gönül tat almaz oldu ne bahardan ne yazdan
Ne söylenen türküden ne de çalan sazdan
Bir türlü çoğu bulamadım kurtulup azdan
Vurdular,vurdular yerden yere bollar içinde
Edilen yeminlerde meğer neler gizliymiş
Burnun düşse almazsın yerden
Ayaklar altına inmiş ar perden
Geçerken sırat denilen yerden
Yakana yapışacağım bilesin
Çıkar garibin ahı aheste aheste
Mutluluk diye koşuyorsan hayal peşinden
Güpegündüz uyanırsan eğer düşünden
Tat alamıyorsan dünyanın hiç bir işinden
Vallahi aşık olmuşsun gönlüm sen aşık
Boz bulanık akan seller gibi çağlıyorsan
Sakın içeri girme arkadaş at onu
Kafana göre içmenin geldi sonu
Senide beni de yakar bu konu
Uyalım şu yasağa uyalım artık
Hiç içmeyenlere de içiriyorsun
Gerçeklerin tat vermediği
Düşmanlar gibi
Dostlarında rahat vermediği
Nice güzelliklerine elimin ermediği
Şu yalan dünyada şuracıkta
Hem de güpegündüz kendi kendime
UYUMAK İSTİYORUM
Uykum var
Uyumak
Geride bıraktıklarımı düşünmeden
Bir daha hiç uyanmamak üzere
Tutsak ettin şu garip gönlümü
Güzelliğinle gözlerime girerek
Hasrete gömdün genç ömrümü
Hayatıma sessiz sedasız girerek
Alnıma yazılan silinmez yazı oldun
Can katarsın can kupkuru kelama
Aşkla karşılık verirsin her selama
Ne aşık eksik ne alim ne de ulema
Dağarcığın zengin senin can dost
Olsa ne yazar kara bulutlar sisler
Araştırdım tam bir asalakmış atası
Doğum nedeni bile zamanlama hatası
Kendini bir şey sanıyor adı batası
Haddini bildirmenin zamanı geldi artık
Kaygan zeminde duramıyor yamuk tabanı
Çakallarla bir olup kurmuş ekibi
Yapıyor gece gündüz iş takibi
Kalleşçe arkadan vuruyor rakibi
Görünen şekle şemale sıfata yazık
Ne atadan öğüt ne halktan ders almış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!