Baktığım her yerde sensin gördüğüm
Hasretinden ibaret sefa diye sürdüğüm
Damlalar zehir olmuş lokmalar düğüm
Sensiz yutulmuyor yutulmuyor ki gülüm
Yüreğim her saniye sen diye atıyor
Karanlık
Güneş batınca çöker sanırdım
Sen gidince
Hem de güpegündüz
Karanlık nasıl çökermiş anladım
Ter
Fırtınalar koparmışım bir damla suda
Çok geçte olsa bunu şimdi anladım
Gerçekleri aramışım geceleri uykuda
Çok geçte olsa bunu şimdi anladım
Yıllarca diken koklamışım gül diye
İşte şuramda
Tam şuramda
Sol tarafımda
Sol tarafımda öyle bir sızı var ki
Bıçak gibi batıyor
Nefes alamıyorum
Ey onca yanlış onca yalan içinde doğruyu
Ey onca kötü onca çirkin içinde güzeli
Ey onca aciz onca çaresiz içinde cesareti
Ve bir o kadar hain içinde adaleti gören
Özündekini çekinmeden haykırabilen üstadım
Senin o dediğin canavar var ya
Mevsim bahar gönül dopdolu
Dolu dizgin aşılır sevda yolu
Yağmadan yağmur kar dolu
Seveceksen sev kalpsiz yarim
Ay parlak olsada tutmaz güneşi
Ben macera istemem yerinde kalsın
Bu bana göre değil kim alırsa alsın
Sen benim dilimde kalbimde balsın
Tadacağım doya doya ölene kadar
Gönlümün sultanısın başımın tacı
Biri var ki gece gündüz anarım
Aşkı ile çıra gibi yanarım
Her dediğine inanır kanarım
Sevmekte haksız mıyım sizce dostlar
Güzeller güzeli tatlı mı tatlı
Bir defadan bir şey çıkmaz denerek başlanır
İnsan daha gençliğine doyamadan yaşlanır
Kurbanı öldürmez süründürmekten hoşlanır
Aklını başına al sakın şeytana uyma evlat
Göz göre göre şu zehiri karıştırma kanına
Ata atalıktan bıkmış
Evlat evlatlıktan
Herkes kendi havasında
İşle çığırından çıkmış
Biri kahve köşelerinde
Çay sigara dumanı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!